Bir şeylere yardım etmeyi, dünyayı daha güzel bir yer haline getirmeyi deneyeceğim bir yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أحتاج لموقع اختبار لأجل شيء ليساعد يجعل العالم مكاناً أفضل |
"Malî Gelişmeler dünyayı daha Tehlikeli Hale mi Getiriyor?" | Open Subtitles | هل التطور الأقتصادى يجعل العالم أكثر خطورة |
Karanlıkta çalışıp, kimi devireceğine karar veriyor, kendisini dünyayı daha yaşanır bir hale getirdiği ile ikna ediyor. | Open Subtitles | إنّه يعمل في الظلال ليقرّر بمن يُطيح، مقتنعٌ أنّه يجعل العالم مكاناً أفضل، |
"Para dünyayı döndürür Dünyayı döndürür. | Open Subtitles | # المال يجعل العالم يدور # #يجعل العالم يدور # |
Bilirsin: "para dünyayı döndürür." | Open Subtitles | :كما تعلم المال يجعل العالم يستمر |
Ancak ben dünyayı daha iyi bir yer yapan kişinin biz değil de bir başkası olduğu bur dünyada yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن لا اريد الحياة في عالم حيث أحدهم يجعل العالم أفضل مما نقوم به |
O... - dünyayı daha iyi biry yapmak isteyen biri mı | Open Subtitles | الرجل الذي يريد أن يجعل العالم مكان أفضل؟ |
dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için birkaç yüz kişiyi öldürecek bir idealist mi? | Open Subtitles | مثالي يريد أن يجعل العالم مكانا أفضل عن طريق قتل بعض المئات من الناس؟ |
Şehirler dünyayı daha sürdürülebilir, daha adaletli hale getirebilir. Ayrıca inanıyorum ki şehirler arasındaki bağlantısallık dünyayı daha barışçıl yapabilir. | TED | الآن، يمكن للمدن جعل العالم أكثر استدامة، يمكنها أن تجعل العالم أكثر إنصافا، وأعتقد أيضا أن الربط بين المدن يمكن أن يجعل العالم أكثر أمنا. |
eğer birini daha almak için gelirse, onu yakalayacağız, etiketleyeceğiz, dünyayı daha güvenli bir hale getireceğiz. | Open Subtitles | ...إذا أتى للبحث عن المزيد من الفتيات, سنقيده, ونعلّمه كيف يجعل العالم مكان آمن |
O bir kahraman. dünyayı daha güzel bir yer yapıyor. | Open Subtitles | انه بطل انه يجعل العالم مكانا ً افضل |
Oy veren 20.000'i aşkın kişinin yüzde 76'sı dinsel inancın dünyayı daha iyi bir yer yapmayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | لدينا 76% يقولون لا الاعتقاد الديني لا يجعل العالم مكاناً أفضل |
Tek isteği sadece dünyayı daha iyi bir yer haline getirmekti. | Open Subtitles | كل ما كان يريد هو ان يجعل العالم أفضل |
Sevgili, altmış yaşındaki Marshall o zamana kadar dünyayı daha iyi hâle getirecek bir şirkette çalışıyorsundur. | Open Subtitles | عزيزي ذو عمر 60 سنة (مارشل) بهذا الوقت ينبغي أن تكون تعمل بمكان يجعل العالم مكان أفضل |
Böylece dünyayı daha iyi bir yer haline getirir. | Open Subtitles | مما يجعل العالم مكاناً أفضل |
dünyayı daha çekilir hale getiriyor. | Open Subtitles | يجعل العالم أكثر إحتمالاً |