Günümüzde, internet trafiğinin büyük bir kısmı şifrelendiği için, yapmaya çalıştıkları şey bu şifrelerin etrafından dolaşacak yeni yollar bulmak. | TED | هذا ما يحاولون القيام به و نظرا لان معظم ، جزء كبير من الانترنت يحاولون ان يجدوا طرق حول التشفيرات |
Biz bundan çok önce başlıyoruz, hiçbir ceset olmamasını umarak ve bu insanlar için, yapmaya çalıştıkları şey için, devasa bir bilgi havuzuna sahip bu davayı oluşturmaya çalışıyoruz. | TED | نحن نبدأ قبل هذه النقطه في الواقع, قبل ان توجد اي جثث, نحن نحاول بناء قضيه لمن هم الاشخاص وماذا يحاولون القيام به, وهذا يتضمن كميه هائله من المعلومات. |
yapmaya çalıştıkları şey küresel kaynakları yönetmek için bir tür sosyal sözleşme oluşturmak. | TED | في الحقيقة، ما يحاولون القيام به هو إحداث نوع جديد من العقد الاجتماعي لإدارة الموارد العالمية المشتركة. |