Ne yapmaya çalıştığı çok belli, sayın yargıç bize suçluyu unutturmaya ve hukuku dava konusu yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | سيادة القاضى ، من الواضح ما يحاول أن يفعله إنه يحاول أن ينسينا الخارج على القانون و أن يضع القانون للمحاكمة |
Bunlar ne yapmaya çalışıyor? | Open Subtitles | ما الذي يحاول أن يفعله ذلك الرجل؟ |
Ne yapmaya çalışıyor? Ne yapmaya çalıştığını ben sana söyleyeyim. | Open Subtitles | ما الذى يحاول أن يفعله ؟ |
yapmaya çalıştığı şeyi biliyorum. Ama işe yaramayacak. | Open Subtitles | أعرف ما يحاول أن يفعله لكن الامر لن يفلح |
Ama sonunda, o korkunç zekasını kullanıp işini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını fark ettim ve ona saygı duymaktan başka bir çarem kalmadı. | Open Subtitles | فى النهاية أدركت أن كل ما يحاول أن يفعله أن يدفع النخبة الخارقة لأن تعمل أعمال طيبة لا أحد لديه خيار إلا إحترامه |
Ne yapmaya çalıştığını görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترين ما الذي يحاول أن يفعله هناك ؟ |
Bana ne yapmaya çalışıyor? | Open Subtitles | ما الذي يحاول أن يفعله بي ؟ |
Bana ne yapmaya çalışıyor? | Open Subtitles | ما الذي يحاول أن يفعله بي ؟ |
Belki de Piper'a yapmaya çalıştığı budur. Bir şekilde zihnine girmek. | Open Subtitles | (ربما هذا ما يحاول أن يفعله بـ (بايبر يدخل إلى عقلها بطريقة ما |
Eğer Walternatif gibi düşünebilirsem, o cihazla ne yapmaya çalıştığını anlayabilirim. | Open Subtitles | إن كنت أستطيع التفكير كـ(والترنيت) يمكن أن أتوصّل لما يحاول أن يفعله بذلك الجهاز |
Walternatif gibi düşünebilirsem onun makineyle ne yapmaya çalıştığını anlayabilirim. | Open Subtitles | إن كنت أستطيع التفكير كـ(والترنيت) يمكن أن أتوصّل لما يحاول أن يفعله بذلك الجهاز |