| O kadar genç bir adam tahliyesine 1 yıldan az bir süre kala kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | شاب صغير أمامه أقل من عام للخروج و يحاول الهرب |
| Cenaze arabası kaybolmuş. Aynen benim Almanlardan kaçtığım gibi kaçmaya çalışıyor. Nereye gitmiş olabilir? | Open Subtitles | ـ عربة الموتى مختفية، انه يحاول الهرب ـ أين يمكنه الذهاب؟ |
| - Cenaze arabası gitmiş. - Benim denediğim yolla kaçmaya çalışıyor. - Nereye gidebilir? | Open Subtitles | ـ عربة الموتى مختفية، انه يحاول الهرب ـ أين يمكنه الذهاب؟ |
| Zayıf olan makinist de kaçmaya çalışırken vuruldu. | Open Subtitles | مهندس اخر , ذلك النحيف اطلق عليه النار وهو يحاول الهرب |
| Üzgünüm. kaçmaya çalışırken vuruldu. | Open Subtitles | أنا آسفة،أطلقوا عليه النار وهو يحاول الهرب |
| Bizden kaçmaya çalışan bir şey üstünüze doğru yönlendirilecek. | Open Subtitles | ،أي شئ يحاول الهرب منا سوف ينقاد مباشرة إليكما |
| Kim kaçmaya çalışırsa vurulur. | Open Subtitles | اي واحد يحاول الهرب سوف يقتل |
| Zamanımız var. Kaçmaya çalışacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لدينا وقت لا أظنه يحاول الهرب |
| Westen binanın arkasında motorla kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أفضل طريقة لتفوز في مطاردة على الأقدام هي استعمال دراجة نارية ويستن يحاول الهرب على دراجة نارية خلف المبنى |
| Westen binanın arkasında motorla kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يستين يحاول الهرب على دراجة نارية في الجزء الخلفي من المبنى. |
| Sunulacak hürmetler seçilmeden şehirden kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يحاول الهرب من المدينة قبل إختيار القرابين |
| Kocan kaçmaya çalışıyor, ama müsaade etmeyeceğim. | Open Subtitles | زوجك يحاول الهرب ولكنى لن اتركه |
| Muhafız, adam kaçmaya çalışıyor! Yakala onu! | Open Subtitles | ايها الحارس إنه يحاول الهرب الحق به |
| Hey, biri kaçmaya çalışıyor! | Open Subtitles | هذا الفتى يحاول الهرب |
| Ben de etkilenirdim ama kaçmaya çalışırken düşüp başını çarptı. | Open Subtitles | حسنا,كنت لأكون منبهر لولا أنه سقط وصدم رأسه بينما كان يحاول الهرب |
| Şunu sandıktaki paslı bir delikten kaçmaya çalışırken yakaladım. | Open Subtitles | قبضت على هذا وهو يحاول الهرب عبر فتحة مهترِئة في قفص الشحن. |
| Bu da, suçlunun kaçmaya çalışırken bir hata yapmasını mümkün kılabilir. | Open Subtitles | من المحتمل ان المجرم اخطأ عندما كان يحاول الهرب |
| Silahlı askerler çevrede devriye gezerler ve kaçmaya çalışan olursa ateş açarlardı. | Open Subtitles | دوريات جنود مسلحين يحرسون حدود المُعتقل.. ومستعدون لإطلاق الرصاص على أي شخص يحاول الهرب. |
| Doğu kapısından kaçmaya çalışan bir kaçak var. | Open Subtitles | لدينا هارب على البوابة الشرقية يحاول الهرب |
| Kaçmaya çalışacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنه يحاول الهرب |
| Sabah erkenden kaçmak isteyen... mahkumu vurduğundan, yardıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | بما أنه أطلق الرصاص على أحد السجناء وهو يحاول الهرب مبكراً هذا الصباح كان ينقصه عمال وسرّته مساعدتي |