| Dışarı çıkmamın tek sebebi, arkadaşım onu öldürmeye çalışan adamın evinde olduğundan. | Open Subtitles | السبب الوحيد في مجيئي إل هنا هو أن صديقي في المنزل لقد خطفه مالك هذا المنزل الذي كان يحاول قتله |
| Neyse. Bu adamın hikayesi her neyse artık belli ki onu öldürmeye çalışan birileri var. | Open Subtitles | ذلك الرجل أيا كانت قصته، فيوجد من يحاول قتله. |
| Onu öldürmeye çalışıyor! Başını aşağıda tutun! | Open Subtitles | إنه يحاول قتله أنزل رأسه |
| Bu hayalet aktif olarak onu öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | الشبح يحاول قتله بشده |
| Birisinin onu öldürmeye çalıştığını iddia etti. | Open Subtitles | شخص يحاول قتله |
| Biri onu öldürmek istiyor! Onu içeri götürün! | Open Subtitles | أحدهم يحاول قتله أدخلوه |
| Onu öldürmeye çalışmıyordu. | Open Subtitles | هو لم يكن يحاول قتله |
| Evet, onu öldürmeye çalışan başka bir canavar var. | Open Subtitles | أجل، لان هناك وحش آخر بالخارج والذي يحاول قتله |
| Benden başka öldürmeye çalışan olursa ona da ok saplarım. | Open Subtitles | وأي شخص آخر يحاول قتله سأضع سهماً في صدره |
| Daha çok öldürmeye çalışıyor gibiydi. | Open Subtitles | بدى و كأنه يحاول قتله. |
| Sanırım biri onu öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | اظن ان شخصا يحاول قتله |
| Biri onu öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | احدهم يحاول قتله |
| Fakat Koşan Ayı onu öldürmek yerine kabilesine götürür ve Bucky kovboy olmak hakkındaki her şeyi unutur. | Open Subtitles | قرر الهروب من (بير) و أن يحاول قتله و قد نسى كل ما يخص أمور رعاه البقر و معتقداتهم |
| Peck makine hakkında sorular soruyor, bu yüzden de birisi onu öldürmek istiyor. | Open Subtitles | إذنْ فـ(بِك) يسأل بشأن آلتِكَ، وشخصٌ ما يحاول قتله. |
| Saldırgan onu öldürmeye çalışmıyordu. | Open Subtitles | المهاجم لم يكن يحاول قتله. |