| Evet, ajansınızın numarasını bir arkadaştan edindim. Sanırım birisi beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | مرحباً، حصلت على رقم وكالتكم من صديق أظن أن احدهم يحاول قتلي |
| Buraya geri döndüm çünkü biri beni öldürmeye çalışıyor, ve en başta beni gitmeye zorlayan olayla bir ilgisi var. | Open Subtitles | جئتُ إلى هنا لأن أحدهم يحاول قتلي و هذا متعلق بما حصل في السابق و أضطرني للمغادرة في المقام الأول. |
| Ama uzay hakkında inandığım bir şey var: Uzay, beni öldürmeye çalışıyor. | TED | لكن هناك شيئ واحد بشأن الفضاء أنا مؤمن به: وهو أنه يحاول قتلي. |
| Adam manyak. Gerçekten Beni öldürmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | بحث المسيح, هذا الرجل مخبول كان يحاول قتلي فعلا |
| Ve Beni öldürmeye çalışan her kimse, işini bitirmesini bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت أيا كان من يحاول قتلي أن ينهي مهمته. |
| Evet, beni kimin öldürmeye çalıştığını öğrenmeye çalıştım. Bir fikrin var mı? | Open Subtitles | نعم هنالك من يحاول قتلي هل لديك اية فكرة عن الموضوع |
| İntihar eğilimli olan benim, arkadaşım beni öldürmeye çalışıyor, silahım yürütüldü ve hâlâ Bruges'deyiz. | Open Subtitles | أنا أرغب في الانتحار وزميلي يحاول قتلي ومسدسي يسرق مني وما زلنا في براغ اللعينة |
| Aman tanrım, merdiven tarafından gelen ve benim peşimde olan bir adam var. Silahı var. Sanırım beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يا إلهي، هناك رجل قادم من السلالم الآن إنه يحمل سلاحاً، أظنه يحاول قتلي |
| Ve şimdi de oradaki Sultan Sersem beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | و الآن ذاك السلطان الغبي الموجود هناك يحاول قتلي |
| Yardım edin. Yardım edin, lütfen. beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ساعدونيّ, ساعدونيّ أرجوكم, إنه يحاول قتلي. |
| - Birisi beni öldürmeye çalışıyor. - Hayır, bunun gerçek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | .شخص ما يحاول قتلي - .لا, لا أصدق أن هذا حقيقي - |
| Virüs bende şu anda fakat biri beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | هذا لايبدو منطقيًا أريد مُساعدتك, الفيروس بحوزتي لكن هُناك أحدهم يحاول قتلي |
| Virüs bende şu anda fakat biri beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أنا أحمل الفيروس لكن هُناك أحدهم يحاول قتلي |
| Yani bu adam beni öldürmeye çalışıyor ve biz de onu okyanus hissi ile ödüllendiriyoruz. | Open Subtitles | إذاً هذا الرجل يحاول قتلي ونحن نكافئه بتجربة محيطية |
| Bozuk skee ball makinesini tamir etmeye geldim ama bu adam beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | وجئت إلى هنا لأصلاح لعبة رمي الكرات ولكني تفاجئت . بأنه يحاول قتلي |
| beni öldürmeye çalışıyor, ciddiyim! | Open Subtitles | لكن هذا الرجل مجنون لقد كان يحاول قتلي |
| - Beni öldürmeye çalışıyordu. - O şey neydi? | Open Subtitles | كان يحاول قتلي.ِ ماذا هذا الشيء بحق الجحيم؟ |
| Beni öldürmeye çalışıyordu. Durması için yalvardım. | Open Subtitles | كان يحاول قتلي و توسلتُ به أن يعدل عن فعلته |
| Beni öldürmeye çalışan ilk kişinin sen olduğunu mu sanıyorsun? Ya da yüzüncüsü mü, hm? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنك أول رجل يحاول قتلي أو المائه؟ |
| Bir yapay zekanın beni öldürmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا على يقين أن هناك ذكاء اصطناعي يحاول قتلي |
| Sanırım biri beni öldürmek istiyor. | Open Subtitles | تعرف، أعتقد أن شخص ما يحاول قتلي |
| Belki farkedemedin ama bugün kime rastlasam Beni öldürmeye çalıştı! | Open Subtitles | في حال أنك لم تلاحظ فكل شخص عملت لديه اليوم يحاول قتلي |
| - Beni öldürecek. - Öldürmeyecek, sadece... | Open Subtitles | - لا, إنه يحاول قتلي - إنه لا يريد قتلك فقط دعه |
| Muhtemelen beni öldürmeye çalışırken gözümden kaçırmış olmalıyım. | Open Subtitles | لابد أنني تغاضيت عنها .عندما كان يحاول قتلي |
| beni öldürmek isteyen kişi buraya geliyor diyorum sana. | Open Subtitles | ما أقوله هو أن أيا من يحاول قتلي فهو قادم إلى هنا |