Sadece beni daha iyi yapmak için bana yardım etmeye çalışıyordu. Bu sana söylediği inanmanı istediği şey. | Open Subtitles | كان يحاول مساعدتي فحسب، ليجعلني أفضل. |
Bana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان مجرد يحاول مساعدتي |
O benim arkadaşım, bana yardım ediyor! Arkadaşlarıma bunu yapamazsın. | Open Subtitles | انه صديق لي يحاول مساعدتي لا يمكنك ان تفعل ذلك بصديقي |
Sadece bana yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | كان يحاول مساعدتي فحسب، حسنًا؟ |
İmgelemde, her zaman bana yardım etmeye çalışan birini görürüm, kim olduğunu asla çıkaramadığım birini... | Open Subtitles | في الرؤية هناك دائماً شخص ما يحاول مساعدتي شخص ما لم أتمكّن أبداً من رؤيته تماماً |
Seni bulmama yardım ediyordu. Bir terslik çıktı. | Open Subtitles | كان يحاول مساعدتي لايجادك وشيء ما اصبح خطأ |
Onu aldılar. Bana yardım etmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد أخذوه، كان يحاول مساعدتي. |
Şimdi bana yardım etmeye çalıştığının farkına varıyorum. | Open Subtitles | أدركت الآن إنّه كان يحاول مساعدتي |
Calvin, Jake onu öldürdüğünde bana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كالفين) كانَ يحاول مساعدتي) (عندما قتلهُ (جايك |
O yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول مساعدتي |
Bana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول مساعدتي |
Hank sadece bana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | (هانك) كان فقط يحاول مساعدتي |
John bana yardım etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | و(جون) كان يحاول مساعدتي. |
O benim arkadaşım, bana yardım ediyor! Arkadaşlarıma bunu yapamazsın. | Open Subtitles | انه صديق لي يحاول مساعدتي لا يمكنك ان تفعل ذلك بصديقي |
Siz... Hastanedeki kadınım. Patronunuz bana yardım ediyor. | Open Subtitles | التي كانت بالمشفى، رئيسك يحاول مساعدتي. |
- Frank, sadece yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | -فرانك"، إنه يحاول مساعدتي فحسب" |
Sadece bana yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكن هل تضعوا (جول) خارج الموضوع؟ أنه يحاول مساعدتي فحسب |
Sam bana yardım etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | إن "سام" يحاول مساعدتي فحسب |
Bana yardım etmeye çalışan tek kişiye. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي كان يحاول مساعدتي. |
Lütfen Clark'a kızmayın, o sadece bana yardım ediyordu. | Open Subtitles | أرجوك لا تغضب من (كلارك)، فقد كان يحاول مساعدتي |
Jesus sadece bana yardım etmeye çalıştı ve şimdi de komada. | Open Subtitles | كان (هيسوس) يحاول مساعدتي, والآن هو في غيبوبة |
Şimdi bana yardım etmeye çalıştığının farkına varıyorum. | Open Subtitles | أدركت الآن أنه كان يحاول مساعدتي فقط |