Aynasizlar beni ariyor. Salaklar. Onu seven ender kisilerden biriyim. | Open Subtitles | رجال الشرطة أغبياء ليطاردونني، فأنا أحد القلائل الذين يحبونهم. |
Afrika'da açlıktan ölen çocukların bile kendilerini seven aileleri var. | Open Subtitles | حتى الأطفال الجواعى في أفريقيا. حتى أهلهم يحبونهم. |
Kadınları severler, kadınlar onları sever. | Open Subtitles | يحبون النساء وهن يحبونهم وكل شيء يسري بشكل طبيعي |
- Ondan, kızlar bunları çıkarmanı sever. - Gel hadi krep alalım. | Open Subtitles | لهذا فإن الفتيات يحبونهم عندما تقوم بنزعهم لنتناول فطيرة محلاة |
Bu grup niye kulağıma gelmedi benim? Herkes bayılıyor onlara. | Open Subtitles | لماذا لم أسمع عن هذه الفرقة الجميع يحبونهم! |
Biliyordur. Anneler, çocuklarının kendilerini ne kadar çok sevdiklerini hep bilirler. | Open Subtitles | انها تعلم ذلك, الأمهات يعرفون دائماً كم أن اطفالهم يحبونهم |
Ama gerçek hayattaki kızlar, kişiliklerine göre severler. | Open Subtitles | بينما في الحقيقة يحبونهم من أجل من يكونون |
Keşifleri, onları seven insanlardan önce gelir. | Open Subtitles | إنهم يهتمون باكتشافاتهم أكثر من الأشخاص الذين يحبونهم |
Hiç kimsenin bir çocuğu onu seven ailesinden ayırmaya hakkı yoktur. | Open Subtitles | لا أحد لديهِ الحق ليبعدَ طفلاً من الأبوين الذينَ يحبونهم |
Ben Fransa'da polisi seven çok az insandan biriyim. | Open Subtitles | أنا واحد من قليل من الناس الذين يحبونهم |
Dinlediğin erkeklerin kaç tanesinin onları bu kadar seven bir karısı var? | Open Subtitles | و لا يوجد الكثير من الرجال يحبونهم هكذا |
Bazı eçcinseller genç sever. | Open Subtitles | بعض الشواذ يحبونهم صغار السن |
Haklısın. Gerçekten sever. | Open Subtitles | -أجل ، يحبونهم بالفعل |
Evet, sever. | Open Subtitles | -بل يحبونهم |
Turistler buna bayılıyor. | Open Subtitles | السياح يحبونهم بشدة. |
Hayranlarımız onlara bayılıyor. | Open Subtitles | و مناصروا الفريق يحبونهم جداً |
Çocuklar bayılıyor. | Open Subtitles | الأطفال يحبونهم. هاكِ. |
Hibritler... sanki sevdiklerini değiştirmek için zorlanıyorlar. | Open Subtitles | شعروا بالإجبار لكي يُغيروا الناس الذين يحبونهم كثيراً |
Ama her zaman arkalarında, sevdiklerini korumak üzere bir yadigar bırakırlar. | Open Subtitles | لكنهم دائمًا يذهبون عندما يرثون مثل الورث ليحموا من يحبونهم |
Onları severler. | Open Subtitles | أنهم يحبونهم .. |