"يحبّك" - Traduction Arabe en Turc

    • seviyor
        
    • seven
        
    • sevmiyor
        
    • seni sevdiğini
        
    • sevmesini
        
    • hoşlanıyor
        
    • sevdi
        
    • hoşlandı
        
    • seviyorsa
        
    Ambar sen olmalısın, bu adam seni çok seviyor, gece boyunca ağlayıp; Open Subtitles أنتى أمبار هذا الرجل يحبّك طوال الليل هو حقا كان يبكي ويقول،
    Tanrı seni seviyor. Hristiyan olmasan bile seni seviyor. Open Subtitles الله يحبّك, حتى لو لم تكوني مسيحية, فإنّ الله يحبّك
    Ne oldu, süper seksi erkek arkadaşın seni çok fazla seviyor ve evlenip, bir sürü bebek mi yapmak istiyor? Open Subtitles ماذا، صديقكَ الجذّاب يحبّك جدّاً و يريد الزواج بك و تبنّي أطفالٍ كثر؟
    Tek önemli olan seni seven babanın sözlerine kulak vermen. Open Subtitles كلّ ما يهم هو أنّكَ مُنتبهٌ لكلمات والدك الذي يحبّك.
    Babannenizin ellerine bakın ya da sizin seven birinin gözlerine. TED انظر إلى يدي جدتك أو في عيني أحد يحبّك.
    Baban yeterince sevmiyor diye, hayatını web sitesi yapmak ne peki? Open Subtitles نعم، وتطوين نفسك في صفحة ويب لأن والدك لا يحبّك بما يكفي، أليس كذلك؟
    Evet ama bu büyü, birinin seni sevdiğini sanmasını sağlıyor. Open Subtitles هذه التعويذة بالتحديد، بإمكانها أنْ تجعل الشخص يعتقد أنّه يحبّك.
    - Artık yok. Şu kâinatta seni hâlâ seviyor olabilecek yegane kişiyi bulmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أنْ تعثر على الشخص الوحيد في هذا الكون الذي ربّما ما يزال يحبّك
    Ve şehirdeki bütün vampirler ya seni seviyor ya da senden korkuyor. Open Subtitles وكلّ مصاص دماء في هذه المدينة إما يخشاك أو يحبّك.
    Akshay seni seviyor tatlım, Esha. Ve bu da yalan değil. Open Subtitles أكشاي يحبّك كثيرا، إيشا وهذا ليس كذب
    Ve C. Siz onun sahip olmadığı babasısınız ve sizi seviyor. Open Subtitles أنت الأبّ هو ما كان، وهو يحبّك.
    Baban seni çok seviyor. Biliyorsun. Open Subtitles بابا يحبّك كثيرا جدا أتعرفين ذلك
    Oregon'daki bir ağacı bile senden daha çok seviyor ama onunla sevişemez. Open Subtitles "إنّه يحبّ شجرةً في "أوريغون أكثر مما يحبّك إلا أنّه لا يستطيع أن يضاجعها
    Seni de seviyor. Bütün Bobcats maçlarını seyretmiş. Open Subtitles وهو يحبّك أيضا "لقد تابع جميع مبارايات "البوبكاتس
    Ama seni seven birinin, senin potansiyelini tam anlamıyla değerlendirdiğini görmeyi istemesi gayet doğal. Open Subtitles لكنّه من طبيعي لشخص ما يحبّك يريد رؤيتك تلتزم بإمكانيتك
    Kimse sana inanmadığında bile seni seven kişi sana her durumda inanır. Open Subtitles حتى حين لا يؤمن بك أحد، يبقى من يحبّك دون شروط
    Seni seven birileri tarafından böyle muamele görmen güzel bir duygu olmalı. Open Subtitles إنّه لأمرٌ لطيف أن تحظى بشخصٍ يحبّك ويفعل ذلك من أجلك
    Kusura bakma ama seni kimse sevmiyor. Open Subtitles لا تؤاخذيني على كلامي ولكنْ، لا أحد يحبّك
    Sana buradaki herkesin seni sevdiğini hatırlatabilirdi. Open Subtitles كان يمكن أن يذكّرك أن كلّ شخص هنا يحبّك.
    Birini sıkıca tutup bırakmazsan bu onun seni sevmesini sağlamaz. Open Subtitles أتذكّر... أنّه لو أصررتَ على أحدهم بشدّة، لن يجعله يحبّك
    Senden gerçekten hoşlanıyor mu? Open Subtitles أعني، هل تعتقد بأنه يحبّك حقا؟
    Şuna bak, seni sevdi. Open Subtitles .انظرى، انه يحبّك
    Bence Shandlin de senden hoşlandı. Open Subtitles أعتقد الذي شاندلنج يحبّك تكبح أيضا.
    Seni seviyorsa yapmasını söyledim. Open Subtitles وأخبرتُهُ أن يقومَ بذلكَ لو كانَ يحبّك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus