Şey, kahraman babasını seviyor, ama Scooter'ın Fıstık Ezmesi'ne bayılıyor. | Open Subtitles | حسناً .. إنه يحب والده البطل لكنه يحب زبدة سكوتر |
Carl'ı aradım çünkü biliyorum ki Troy hala babasını seviyor. | Open Subtitles | اعني . أنا اتصلت بكارل لأني أعرف ان تروي لايزال يحب والده |
İstediğin an çenemi kapamamı söyleyebilirsin, ama bence Cameron babasını seviyor, fakat bu... seni sevmediği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | يمكنك إخباري أن أخرس بأي وقت تريدين، لكن... أظن أن (كاميرون) يحب والده أعني، أن هذا لا يعني أنه لا يحبك |
İşe benim köpeciğim. Babasını seven, iyi köpecik! | Open Subtitles | هذا جروي هذا جرو طيب يحب والده |
Babasını seven ve ona saygınlık katan bir çocuk. | Open Subtitles | صبياً يحب والده ويفخر به |