Bütün bu zaman boyunca onu, o kirli hapishanede tutmak korkunç. | Open Subtitles | انه أمر وحشى ان يحتفظوا بها كل هذه المدة فى هذا السجن القذر |
Çünkü yüzeye çıkmak için kanlarında yeterli kadar oksijen tutmak zorundalar.. | Open Subtitles | أن يمكنهم أَن يحتفظوا بالأوكسجينِ الكافي لعودتهم إلى السطحِ |
Devamlı senden bir şeyler saklıyorlar. | Open Subtitles | فإنهم دائماً ما يحتفظوا بأشياء لهم تخصهم عنكِ |
Bütün parayı orada mı saklıyorlar? | Open Subtitles | أهنا حيث يحتفظوا بالمال؟ |
Gelmişse onları benim için nemlendiricide tutmalarını söyler misin? | Open Subtitles | إذا ما وصلوا، هل يمكنك أن تطلبي منهم أن يحتفظوا بهم في صندوق التبغ؟ |
- Aldıkları parayı hiç kendilerine saklamadılar. | Open Subtitles | لم يحتفظوا بأيٍّ من المال الذي سرقوه |
Bu acıtasyonu bence pembe dizilere saklasınlar. | Open Subtitles | اتعلم ماذا ؟ يجب عليهم ان يحتفظوا بالدراما للحساء الذين يشاهدونه |
Bu Gümüşdillerin çoğu yeteneklerini gizli tutmak istemeleriyle bilinir. | Open Subtitles | معظم هؤلاء البُلَغاء ,كما يُعرَفُونَ يُفضِلون أن يحتفظوا بمهاراتهم سراً |
Onlar benim iradesine karşı tutmak istiyorum. | Open Subtitles | يريدون أن يحتفظوا بي عكس إرادتي |
Onu bu gece burada tutmak zorundalar mı? | Open Subtitles | -هل عليهم حقا ً أن يحتفظوا به حتى الصباح؟ |
Belki de seni evcil bir hayvan olarak tutmak eğlenceli olabilir. | Open Subtitles | أو ربما يحتفظوا بك كحيوان آليف للمرح |
Anahtarları nerede saklıyorlar? | Open Subtitles | -أين يحتفظوا بالمفاتيح؟ |
Onu sadece orada tutmalarını söylemedin mi? | Open Subtitles | ألم تطلب منهم أن يحتفظوا بها ؟ |
- Aldıkları parayı hiç kendilerine saklamadılar. | Open Subtitles | لم يحتفظوا بأيٍّ من المال الذي سرقوه |
Hayır. O 1.000 dolarlarını kendilerine saklasınlar. | Open Subtitles | كلا، أخبريهم أن يحتفظوا بتلك الألف دولار السيئة. |