Zamanını boşuna harcıyorsun çünkü editör ikimizden sadece benim masamdaki kahve bardaklarını sayıyor. | Open Subtitles | حسناً، أنت تضيع وقتك، لأن رئيس التحرير لا يحصي إلا عدد أكواب القهوة الفارغة على مكتبي. |
Sayılar gün yani. Bir şey için gün sayıyor. | Open Subtitles | إذن الأرقام تشير إلى أيّام، إنّه يحصي إلى شيء ما |
- Bu kez sayıyor mu? | Open Subtitles | -هل يحصي الأخطاء؟ |
Oldukça iyi bir hafızası var. Kürdanları sayar. | Open Subtitles | لديه ذاكرة قوية جداً ويمكنه أن يحصي عيدان الأسنان |
Bombaları ve hapishaneleri ilerleme olarak sayar. | TED | يحصي القنابل والسجون كنوع من التقدم. |
Sonra dükkanın hemen dışındaki kaldırıma oturur ben mavi arabaları sayarken o da kırmızıları sayardı... ..ve en çok arabayı sayan kazanırdı. | Open Subtitles | ثم كنا نجلس على ذلك المنعطف بالخارج وأنا أحصي السيارات الزرقاء وهو يحصي الحمراء ومن يحصي أكثر يفوز |
Benim küçük dostum da öldürdüğü zombileri sayar. | Open Subtitles | صديقي الصغير كان يحصي قتلى الزومبي |