"يحق لك" - Traduction Arabe en Turc

    • hakkın
        
    • hakkınız
        
    • hak
        
    • yetkin
        
    • yapamazsın
        
    • hakkına sahipsin
        
    Orası benim mutfağımdı ve içeri girip yağımı atmaya hiç hakkın yoktu. Open Subtitles كان ذلك مطبخي لا يحق لك أن تدخله وترمي لي الدهن خاصتي
    Hayır. Senin kızmaya hakkın yok. Benim kızmaya hakkım var. Open Subtitles لا يحق لك ان تكون منزعجا انا يحق لي الانزعاج
    Birkaç dosya bırakmaya gelmiştim ama yasal olarak kendi muayenehaneni açma hakkın yok. Open Subtitles كنت فقط اسقط بعض الملفات ولكن قانونيا لا يحق لك افتتاح عيادتك الخاصه
    Bunu yapamazsınız. Mektuplarımı okumaya hakkınız yok. Open Subtitles لا ينبغى أن تفعل ذلك لا يحق لك قراءة رسائلى
    Ondan sonra ürüne sahip olmaya hak kazanabilirsiniz ama başkalarına da yetecek kadar bıraktığınız sürece ve bu artanlar çürümediği sürece hiçbir şeyin ziyan olmasına izin vermiyorsanız, o zaman tamam. Open Subtitles يبدو هذا معقولاً، فعندما تعطي مجهودك للعالم يحق لك الحصول على المنتج وطالما قد بقي هناك ما يكفي للآخرين،
    Yakalamadan önce ülkelerine iadeleri için görüş. Onları durdurabilirsin, fakat onları sorguya çekmeye yetkin yok. Open Subtitles مفاوضات حق تبادل الرهائن تقوم على قاعدة أن بإمكانك إيقافهم، ولكن لا يحق لك استجوابهم
    Bunu yapamazsın. Bak, anlıyorum. Open Subtitles لا يحق لك فعل ذلك إسمعني أنا أفهم أنك وحيد وأنا آسفة
    Sessiz kalma hakkına sahipsin ama avukat ücretini karşılaman gerekiyor. Open Subtitles لك الحق أن تبقى صامتاً يحق لك أن توكل محامي
    - O halde "niye" diye sorma hakkın ve sana cevap verme zorunluluğum yok değil mi? Open Subtitles لذا لا يحق لك سؤالي لماذا و لست مجبرا على اجابتك صحيح؟
    - Elbette var, tamam mı? Mutlu olmaya hakkın var. Burada olmaya ve mutlu olmaya hakkın var. Open Subtitles يحق لك أن تكوني هنا كما يحق لك أن تكوني سعيدة
    Ve bütün mutluluğu kendin için istemeye hakkın yok senin, anladın mı? Open Subtitles و لا يحق لك أن تحصلى على كل السعادة لنفسك فقط
    O adamı sadece bir kaç haftadır tanıyorsun. Onu bu şekilde yargılamaya hakkın yok. Open Subtitles لا تعرفه سوى منذ أسابيع قليلة، لا يحق لك أن تصدر أحكامك عليه
    Fikrini belirtmeye hakkın var, o yüzden ben gideceğim. Open Subtitles حسناً، يحق لك التعبير عن رأيك و لهذا سأغادر
    Bak, buraya gelip gece boyunca güzel barmen kıza asılmaya sonuna kadar hakkın var. Open Subtitles انصت، يحق لك القدوم إلى هنا ومغازلة الساقية اللطيفة طيلة الليل
    İftira atmaya da hakkın yok. Asla. Girebilirsin. Open Subtitles لا يحق لك الكذب بشأنه ابداً تفضل بالدخول، أنه مفتوح
    Beni yargılamaya hakkın yok. Hem de başıma gelenlerden sonra. Open Subtitles لا يحق لك إصدار أحكام عليّ، ليس بعد ما مررتُ به.
    Bu yüzden suçlanmadıkça ya da suçlanana kadar avukat tutma hakkın yok. Open Subtitles ولهذا لا يحق لك الحصول على محام ما لم أو حتى يتم اتهامك
    Beni burada tutmaya hakkınız yok. Beni derhal serbest bırakın! Open Subtitles لا يحق لك إبقائى هنا, اطلق سراحى الآن لم أفعل أى شىء خطأ
    Bana ne yapacağımı söyleme. Burada olmaya hakkınız yok. Open Subtitles لا تملي عليّ ما أفعل لا يحق لك التواجد هنا
    Hoşlanmadığınız birinden böyle bir parayı alabilmeye hakkınız olduğunu bile bilmiyordunuz. Open Subtitles كنت لا تعرف بأن يحق لك الحصول على شخص ما لأنك لم تحب حتى
    Yine de en iyi şekilde savunulmayı hak ediyordur. Open Subtitles مازال يحق لك بأفضل دفاع يمكنك الحصول عليه
    Yakalamadan önce ülkelerine iadeleri için görüş. Onları durdurabilirsin, fakat onları sorguya çekmeye yetkin yok. Open Subtitles مفاوضات حق تبادل الرهائن تقوم على قاعدة أن بإمكانك إيقافهم، ولكن لا يحق لك استجوابهم
    - Peki, yeter bu kadar. İnterneti kapatıyorum. - yapamazsın! Open Subtitles حسنا هذا يكفي سأفصل الإنترنت لا يحق لك ذلك
    Sessiz kalma hakkına sahipsin. Söyleyeceklerin mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir. Open Subtitles يحق لك الالتزام بالصمت، كل ما تقوله قد يستعمل ضدك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus