bugün söylediğin gibi, oy hakları yok. | Open Subtitles | ، كما صرختي ظُهر هذا اليوم . أنه لا يحق لهم التصويت |
İşyerlerinin, istemedikleri insanlara hizmet etmeyi reddetme hakları var. | Open Subtitles | أصحاب الأعمال يحق لهم رفض الخدمة لأي شخص |
Onlara yalan söylüyorsan, bilmeye hakları var. | Open Subtitles | إن كنت تكذب عليهم، يحق لهم أن يعرفوا ذلك. |
Onlara yalan söylüyorsan, bilmeye hakları var. | Open Subtitles | إن كنت تكذب عليهم، يحق لهم أن يعرفوا ذلك. |
Taht üzerinde hiçbir hakları yok fakat Tanrıyı bile kızdıran kabadayılıkla zorla tahta geçmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | لا يحق لهم اعتلاء العرش ومع ذلك اعتلوه بالقوة بواسطة احتيال لا بد من أنه أزعج القدير |
Bombalamaya hakları yoktu! | Open Subtitles | ماذا تعنى ؟ لا يحق لهم قذفنا بهذا الشكل . |
Gelmeye hiç hakları yok. | Open Subtitles | لا يحق لهم أن يظهروا فجأة بهذا الشكل |
Bu "Biz kadınız." bakış açısı nedeniyle, "Kadın mısın?" diye sorma hakları oluyor. | Open Subtitles | rlm; بسبب رؤية النساء هذه، rlm; يحق لهم أن يطرحوا هذا السؤال |
Kendi işlerini kurmaya hakları vardı. | Open Subtitles | "كان يحق لهم أن يتملكوا أعمالهم" |
- Onların da yasal temsil hakları var. | Open Subtitles | ومع ذلك يحق لهم تعيين محامي |
- Seslerini korumaya hakları var. | Open Subtitles | يحق لهم بالحفاظ على غنائهم |
Adil olarak yargılanmaya hakları var. | Open Subtitles | يحق لهم محاكمه عادله |
Bomba atmaya falan hakları yok. Nesin sen, japon-sever falan mı? | Open Subtitles | لا يحق لهم قذفنا بهذا الشكل . |