Dünya şimdi sistemimizi, yaşam tarzımızı korumak için savaşıyor. | Open Subtitles | العالم يُحارب الان لكى يحمى نظامنا ، طريقتنا فى الحياة |
Dünya şimdi sistemimizi yaşam tarzımızı, korumak için savaşıyor. | Open Subtitles | العالم يُحارب الان لكى يحمى نظامنا ، طريقتنا فى الحياه |
Bu güç alanı Hoth sistemindeki altıncı gezegeni koruyor... ..ve her türlü bombardımana karşı koyacak güçte. | Open Subtitles | يحمى منطقة فى الكوكب السادس من نظام هوث الدرع قوى بما يكفى لصد أى قصف |
Kanunlar onun gibilerini koruyor. | Open Subtitles | عندما يكون القانون يحمى أشخاص مثل وزير الدفاع |
Kanayan Macaristan Krallığı Hıristiyan Avrupa'sını, kafirlere karşı koruyan son kale konumuna düşmüştü. | Open Subtitles | المملكة الهنغارية الدامية أصبحت هى الحصن الأخير الذى يحمى المسيحيين الأوروبيين من الكفرة |
Kırallığımızı koruyan tek şey o kristaldır. | Open Subtitles | الماسة هى الشيئ الوحيد الذى يحمى مملكتنا |
Her Sparta'lı solundaki silah arkadaşını kalkanını boyun hizasına kadar kaldırarak korur. | Open Subtitles | كل إسبارطى يحمى الرجل الذى على يساره من الفخذ وحتى الرقبة بمساعدة درعه |
- Takımım Yıldız Geçidini koruyordu. | Open Subtitles | فريقى كان يحمى بوابه النجوم |
Ama bazı zamanlarda yasadışı bir kahraman çıkıp çok sevdiği ülkesini korumak adına bu yasaları kendi kontrolüne almalıdır. | Open Subtitles | للبطل الحق فى بان ياخذ القانون فى يدية لكى يحمى البلدة التى يحبها |
Bunlarin arasinda en ünlüsü gerçek ismi Philippe de Hauteclocque olan General Leclerc'di, Fransa'da, geride kalan ailesini korumak için bu takma adi edinmisti. | Open Subtitles | كان اكثرهم شهره هو الجنرال ليكلير اسمه الحقيقى فيليب دى اوتوكلوك لكنه اتخذ هذا الاسم المستعار لكى يحمى عائلته فى فرنسا |
Bu ülkeyi korumak için tüm bedenimi kullanıyorum. | Open Subtitles | سوف اُعتبر انا المقاتل الذي يحمى باخلاص الديمقراطيه |
Belki de beni sevmiyor, belki sadece kendisini koruyor. | Open Subtitles | ربما لست أنا من يحب ولكنه يحمى نفسه |
Hayır. O 8 milyon kişinin hayatını koruyor Bay Holmes. | Open Subtitles | لا، إنه يحمى حياة 8 ملايين، سيد هولمز |
Banka kasalarını mı koruyor? | Open Subtitles | يحمى تلك الاموال ؟ |
Toplumu çökmekten koruyan sadece tek eşliliktir. | Open Subtitles | كلا, الزواج الأحادى هو ما يحمى المجتمع من الإنهيار |
Aygıtı koruyan birşeyler olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا مُتأكده أن هناك شئ ما يحمى الجهاز |
Şatonu koruyan ne? | Open Subtitles | ما الذى يحمى قلعتك منهم ؟ |
O insan dünyasını iblislere karşı korur. | Open Subtitles | إنه يحمى الجنس البشرى من الشياطين |
Ama seni Agu her zaman koruyacağım çünkü sen benim oğlumsun ve oğullar da babalarını hep korur. | Open Subtitles | أما أنت يا "أغو", فسأحميك دائماً لأنك ابنى, والابن يحمى دائماً والده. |
- ...masumlar kadar suçluları da korur. | Open Subtitles | -و القانون يحمى المذنب كما يحمى البرئ |
Sadece kendini koruyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحمى نفسه |
O kendini koruyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحمى نفسه |