Seslerini duyurup terörle yüzleşmek için hayatlarını riske atıyorlar, ancak üzücü bir şekilde en çok ihtiyaç duyanlara seslerini duyuramıyorlar. | TED | إنهم يخاطرون بحياتهم للتحدث عاليًا ويواجهون الدعاية الإرهابية، ثم بشكل مأساوي لا يستطيعون الوصول للأشخاص الذين هم بأمس الحاجة لسماعهم. |
Bende hayatlarını riske atan kişilere yardım etmeyi seviyorum. | TED | لذا أحب دعم الناس الذين يخاطرون بحياتهم. |
Cesaretle ayağa kalkanlar hep gençlerdi ve bu inanılmaz çünkü riske attıkları şeyler çok fazla. | TED | إنهم دائماً الشباب الذين يتقدمون بكل شجاعة، وهم مدهشون، لأنهم يخاطرون بالكثير. |
Bir başkasını kurtarmak için kendi hayatını tehlikeye atan kimse kötü olamaz. | Open Subtitles | لا أحد الذين يخاطرون حياته الخاصة لحفظ آخر يمكن أن يكون الشر. |
Kızkardeşlerimiz bu deney için hayatlarını tehlikeye attı. Fayda görmüyor musun? | Open Subtitles | أخواتنا يخاطرون بحياتهم لإنجاح التجربه ألا ترين أنه أفضل لو نجح |
Üstelik dünyadaki tüm ergenler aynı düzeyde risk almazlar. | TED | بالإضافة إلى أن المراهقين لا يخاطرون جميعاً بدرجة واحدة. |
Anlamıyorum. Niye dünyaya geri dönmeyi göze alıyorlar? | Open Subtitles | لم أفهم لماذا يخاطرون بالعودة للأرض على غير المعتاد ؟ |
Denizaşırı ülkelerde canlarını riske atan, silahlı kuvvetlerimizin cesur erkek ve kadınlarının, Amerika'daki aileleri için kaygı duymak zorunda kalmaması gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن رجال و نساء قواتنا المسلحة الشجعان الذين يخاطرون بحياتهم فى الخارج أن يقلقوا على عائلاتهم فى أمريكا |
Her şeyini riske atan erkek adil şans ister. | Open Subtitles | الرجال الذين يخاطرون بكلّ شىء يفعلون أملاً بمزايا طيبة |
Afedersiniz, uzun zamandır sizler gibi çocuklar görmemiştim. Hayatınızı hiçbir şey uğruna riske atıyorsunuz. | Open Subtitles | المعذرة، لقد مضى وقت منذ رأيت جهلاء مساكين مثلكم يخاطرون بحياتهم من أجل لا شيء |
İtalya'nın hayatlarını riske atacak gönüllülere ihtiyacı var. | Open Subtitles | إيطاليا تحتاج الناس الذين يخاطرون بحياتهم |
Duyarlı insanlar evliliğini daha ciddi bir şey yüzünden mi riske sokar? | Open Subtitles | الأشخاص العاقلون الذين يخاطرون بزواجهم لشيء أكثر خطورة؟ |
Duyarlı insanlar evliliğini daha ciddi bir şey yüzünden mi riske sokar? | Open Subtitles | الأشخاص العاقلون الذين يخاطرون بزواجهم لشيء أكثر خطورة؟ |
Kendilerine, gelecek nesillerin daha adil bir dünyada yaşamaları için hayatlarını tehlikeye atıp atamayacaklarını soruyorlar. | TED | يسألون أنفسهم ما إذا كان هناك أي سبب سوف يخاطرون بحياتهم ليتمكن القادمون من العيش في عالم أكثر عدلاً |
Onlar senin için tehlikeye atılıyorlar mı? Sen niye atılasın? | Open Subtitles | انهم لا يخاطرون من اجلك فلما تخاطر من اجلهم انت ؟ |
Avanaklar çünkü yabancılar için tehlikeye giriyorlar. | Open Subtitles | انهم حمقى لأنهم يخاطرون بحياتهم من أجل غرباء |
Avanaklar çünkü yabancılar için tehlikeye giriyorlar. | Open Subtitles | انهم حمقى لأنهم يخاطرون بحياتهم من أجل غرباء |
Onlar enayi çünkü, hayatlarını yabancılar için tehlikeye atıyorlar. | Open Subtitles | انهم حمقى لأنهم يخاطرون بحياتهم من أجل غرباء |
Avanaklar çünkü yabancılar için tehlikeye giriyorlar. - Bu, babamın sözleri. | Open Subtitles | إنهم حمقى لأنهم يخاطرون بحياتهم من أجل غرباء |
Yeteneği olan büyük oyuncular risk alırlar çünkü risk olduğuna inanmazlar. | Open Subtitles | اللاعبون الكبار هم اللذين يناورون و يخاطرون و لا يؤمنون بوجود خطر حسناً ضع معطفك هنا |
Her açtıkları kapının ardında tetikleyici bomba varmı bilmiyorlar. Bu adamlar büyük risk alıyorlar. | Open Subtitles | هم لا يعرفون إن كانت هناك متفجرات ستتفجّر إن فُتح باب ما، لذا فأولئك الرجال يخاطرون بحقّ |
Sadece seni gülümsetebilmek için işe geç gitmeyi göze alan bir erkek. | Open Subtitles | إنه من نوع الرجال الذين يخاطرون بالتأخر عن عملهم، ليجعلوني أبتسم |