"يخبرني بأنه" - Traduction Arabe en Turc

    • söylüyor
        
    • söyledi
        
    • söylemedi
        
    Ve bir şeyler bana muhteşem bir başrol oyuncusu olacağını söylüyor. Open Subtitles وثمة شيء يخبرني بأنه سيكون مثالياً في دور البطولة
    Şimdi de bu gece yarısı gizli bir askeri operasyona gideceğini söylüyor. Open Subtitles والآن يخبرني بأنه سيتركني هذا المساء من أجل عملية تخفي للجيش
    İçimden bir ses bundan sonra kadınlara sarkarken iki kere düşüneceğini söylüyor. Open Subtitles شيء ما يخبرني بأنه لن يقوم بالقيام بأتخاذ اجراءات اكثر غير مرغوبّ فيها
    Ben bu salak için çalışıyordum, öyle değil mi? O fahişeyi öldürmem için bana yüklü miktarda ödeme yapacağını söyledi... aynı zamanda sürtük kız arkadaşını da gözetleyecektim. Open Subtitles أنا أعمل لذلك الحثالة الذي يخبرني بأنه سيدفع لي بكثره لأقتل العاهرة
    Orin Helgesson aradı beni. Senin için endişelendiğini söyledi. Open Subtitles جائني إتصال من أورن هيلجسون يخبرني بأنه قلق بشأنك
    Soğuk biriydi, çıkarcıydı, beni sevdiğini hiç söylemedi, hatta hoşlanıyorum bile demedi. Open Subtitles لقد كان باردا كان محاسبا لم يخبرني بأنه يحبني أو معجب بي
    Öyle, çünkü bu bana 72 saatten daha fazla bir süredir ölü olduğunu söylüyor. Open Subtitles أجلل أنه يخبرني بأنه قتل قبل أكثر من 3 أيام
    Onları sorguya alalım derdim ancak içimden bir ses bunun çok fena geri tepeceğini söylüyor. Open Subtitles أود أن أقول بأننا يجب أن نستجوبهم لكن هناك شيء يخبرني بأنه سيأتي بنتيجة عكسية سيئة.
    Henüz elimde bir şey yok, ama içimden bir ses onun bir canavar olduğunu söylüyor. Open Subtitles ولكن كل شيء في داخلي .يخبرني بأنه وحش ..هناك إشاعات في البلاط الملكي
    Ama zaman ölçer dört dakikamız kaldığını söylüyor. Open Subtitles في حياتي, ولكن هذا المؤقت يخبرني بأنه فقط بقى 4 دقائق أليس هناك حياة على المحك وهو الأهم ليقكر الشخص في أنقاذها
    İçimden bir ses bundan sonra kadınlara sarkarken iki kere düşüneceğini söylüyor. Open Subtitles شيء ما يخبرني بأنه لن يقوم بالقيام بأتخاذ اجراءات اكثر غير مرغوبّ فيها
    Ama zaman ölçer dört dakikamız kaldığını söylüyor. Open Subtitles في حياتي, ولكن هذا المؤقت يخبرني بأنه فقط بقى 4 دقائق
    Ve ikiz-içgüdülerim, hepimizin bildiği biri olduğunu söylüyor. Open Subtitles ولكن شعور التوأمة , يخبرني بأنه شخصاُ نعرفه جميعاً
    Tuscany'de kiralayacak ev olmadığını söylüyor. Open Subtitles إليك هذا, إنه يخبرني بأنه لا توجد منازل للإيجار في أي مكان في "توسكاني"
    Gerizekalı meslektaşım bana açıkca bunun olamayacağını söylüyor Open Subtitles و من الواضح ان زميلي يخبرني بأنه لايمكن حدوث ذلك...
    Ve bir şey bana onun tek olmayacağını söylüyor. Open Subtitles و شيء ما يخبرني بأنه لن يكون الوحيد فقط
    Sonya telefonu yüzüne kapayınca Horatio aramamı söyledi. Open Subtitles إتش " يخبرني بأنه يحاول ذلك " منذ أن أغلق " سونيا " الخط عليه
    Hayır, beni bırakmayacağını söyledi. - Ben asla... Open Subtitles لا، لم يخبرني بأنه سيتركني
    Arley bana anlaşmanın olmadığını söyledi Open Subtitles (لقد تلقيتُ اتصال من (هارلي يخبرني بأنه الغاء الصفقة معي
    Hiç söylemedi ama her iki eli ile öldürmeye hazırlandığını dikkatlice ifade etti. Open Subtitles لم يخبرني من هو ، لكنه كان حريصا على أن يخبرني بأنه سيقتل هنا وهناك
    Arabayı kullandığını söylemedi bile. Open Subtitles ولم يخبرني بأنه هو الذي كان يقود ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus