Birkaç bilim insanı bu heyecan verici olasılığı test ediyor. | TED | في الواقع، عدد من العلماء يختبرون هذه الاحتمالية المثيرة الآن. |
Bebeklerin kendi yemek tercihlerini test ettiler ve bebekler genelde krakeri tercih etti. | TED | إنهم يختبرون أذواق الأطفال الغذائية، والأطفال يفضلون رقائق جراهام عادةً |
Böylece yaklaşık 100 presbiyop bulduk ve performanslarını ölçerken cihazımızı test etmelerini istedik. | TED | لذا اعتمدنا حوالي 100 شخص يعانون مدّ النظر وجعلناهم يختبرون جهازنا بينما كنا نقيس أداءهم. |
Gizli Baykonur Kozmodromu'nda mühendisler yeni bir KABF test ediyorlardı. | Open Subtitles | في مركز بايكونور ،الفضائي السري كان المهندسون يختبرون صواريخ جديدة عابرة للقارات |
İnsan aklının limitlerini sınıyorlar sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يختبرون إمكانيات العقل البشري وحدوده |
Gitmeliyim. Gerçek adamlar Titan'ı test ediyorlar. | Open Subtitles | سأذهب يا هانك فالرجال يختبرون تيتان الآن. |
Kafanızdan anıları, rüyaları silen ilacı test ettiklerini biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتعرفون أنهم يختبرون بأدوية إلغاء أشياء من عقلك ...كالذاكرة والأحلام |
Bunun sadece bir test olacağını sana garanti ederim. | Open Subtitles | ولكن أؤكد لك أن هؤلاء الناس الذين سوف يختبرون |
Belkide yeni ürünümüz 27654'ü test etmeleri için... | Open Subtitles | ربما يجب أن نعطيم فرصة نجعلهم يختبرون منتجاتنا |
Ön rapor, evet. Ama her şeyi test etmediler. | Open Subtitles | هذا في نتائج الفحوص المبدئية لكنهم لا يختبرون فيها كل أنواع المخدرات |
Çocukları test ediyorlar derecelerine göre gruplara yerleştiriyorlar. | Open Subtitles | .. إنهم يختبرون الأطفال ويضعونهم في مجموعات وفقاً لمستواهم |
Eğer biri test ediliyorsa, o da benim. Benim paranoyak bir komplo teorisyeni olduğumu düşünüyorlar. | Open Subtitles | لو كانوا يختبرون أحداً، فهو أنا يعتقدون أنني مرتاب مؤمن بنظرية المؤامرة |
Ne düşünüyorsun? Tüm fahişe karakterlerini test ediyorlar mı? | Open Subtitles | ماذا تعتقدين بأنهم يختبرون مكياجك أيتها المتعجرفة ؟ |
Samuray kılıçlarını kâğıt keserek test ettikleri doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أنهم يختبرون سيوف الساموري بقص الجرائد ؟ |
Ya bu da kızların boğarak test edildiği Salem cadı mahkemeleri gibiyse? | Open Subtitles | ماذا لو أن هذا كمحاكمات الساحرات في سايلم حيث كانوا يختبرون الفتيات بمحاولة إغراقهن؟ |
test ettikleri roketin Amerika'nın Batı Yakası'na kadar erişebilecek büyüklükte olduğuna inanılıyor. | Open Subtitles | إنّ الصاروخ الذي هم يختبرون يعتقد بأنه كان كبير بما فيه الكفاية لوصول الساحل الغربي الولايات المتّحدة. |
Üzerimde test yaptıklarını biliyordum ama ne için olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنهم يختبرون علي ولكن لا أعرف لماذا. |
Yeni deneysel gereçleri test ediyorlar. | Open Subtitles | لقد رفعوا مستوى الحراسة لثلاث أضعاف يختبرون تلك المعدات التجريبية الجديدة |
Donanma askerlerinizin tertibatlarını test etmesi ya da bir tür eğitim egzersizi yürütmesi mümkün müdür? | Open Subtitles | هل من الممكن أن مشاة البحرية الخاصة بك كانو يختبرون معداتهم او شيء يخص نوعا ما من التدريب؟ |
Bunlar sadece akıncı gruplar. Direncimizi sınıyorlar. | Open Subtitles | ما هذه إلّا جماعات مُغِيرة، إنهم يختبرون صمودنا وبأسَنا. |
Koridorun karşı tarafında senin programını sınıyorlar sanıyordum. | Open Subtitles | كيف تجري الأمور ؟ بولدوغ " أظنهم يختبرون برنامجك في القاعة " |