Hayaletin onu öldürmesini engellemiştik. Bu durumun farkı ne? Hayalet. | Open Subtitles | أنقذناها مِن الموت على يد الشبح، فكيف يختلف هذا الأمر؟ |
Onu öldürmenin çözüm olmadığını söylemiştin. Onu taşa çevirmenin ne farkı var? | Open Subtitles | و قلتِ أنّ قتلها ليس الحلّ فكيف يختلف الأمر بتحويلها إلى حجر؟ |
Yaşayan hücrenin gürültülü, dağınık ve samimi ortamından tamamen farklı. | TED | وذلك يختلف تماماً عن الدفء، والفوضى، والبيئة الصاخبة للخلية الحية. |
Önlemek başa çıkmaktan oldukça farklı, aslında bunu tıbbi terimlerle düşünebilirsiniz. | TED | والمنع يختلف كثيرًا عن المكافحة، ويمكنكم التفكير بذلك باستخدام المصطلحات الطبية. |
Yüzdeki kılların arasına dalmakla amcığa dalmak arasında fark yok. | Open Subtitles | الغوص في كل شعر الوجه ذلك لا يختلف عن المهبل |
Bir şeyi yapmak istemekle bir şeyi yapabilmek aynı şey değildir. | Open Subtitles | الرغبة على تحقيق شيء يختلف عن كونك قادراً على على تحقيقه |
Her ihtimalde, esrarın rolü kişiden kişiye değişir. | TED | في جميع الاحتمالات، فإنّ دور الماريجوانا يختلف من شخصٍ إلى آخر. |
Şu anda tıp bilminde kanserin nasıl işlediğini bilmek istemiyoruz, senin kanserinin, benim kanserimden ne farkı var onu bulmak istiyoruz. | TED | الان فى العلم الطبي, لا نريد ان نعرف بالضرورة .. كيف ينشط السرطان فقط؛ بل نريد ان نعرف كيف يختلف نوعه من شخصك الى شخصي |
- Kumdan fazla bi farkı yok. - Evet. Sıradan kum gibi. | Open Subtitles | لا يختلف كثيراً عن الرمل آجل , أنه مجرد رمل عادى |
Diğer ekspres trenlerden belirgin bir farkı yok. | Open Subtitles | لا يختلف كثيراً عن القطارات السريعة الأخرى |
Dış uzay'ın diğer sınırlardan hiç bir farkı yok. | Open Subtitles | الفضاء الخارجي لا يختلف عن اي حدود اخرى. |
Izgaraya yapışmış bir biftekten hiç farkı yok. | Open Subtitles | الأمر لا يختلف عن قطع اللحم المشوي التي تلتصق على المشواة |
Elinizde zengin bir insan karışımı vardı. Birbirinden farklı düşünen insanlar, her zaman yenilik için gerçekten iyi bir şeydir. | TED | لذا كنت تحصل مزيجا غنيا من الأشخاص، أصحاب تفكير يختلف من شخص لآخر، وهذا الأمر دائماً ما يكون مفيداً للإبداع. |
Onca şeyden sonra hiçbir şey dünden farklı değil değil mi? | Open Subtitles | بعد كل كان لا يختلف عن أي يوم آخر، أليس كذلك؟ |
Senin hücrelerin bakterilere ve virüslere benimkilerden daha farklı tepki verirler. | Open Subtitles | الخلايا فى جسمك تقاوم البكتيريا و الفيروسات بشكل يختلف عن خلاياى |
Ancak davranışlarını gerçekten neyin yönlendirdiği bizimkinden farklı ve bu fark gerçekten aydınlatıcı olabiliyor. | TED | ولكن ما يوجه سلوكها يختلف كثيرًا عننا. ويمكن لهذا الاختلاف أن يكون تنويريًا. |
Erkek veya kadın fark etmez, yaşlı veya genç fark etmez, bir atletsiniz, eylem ve aşırı rekabet anında, bu ekipmanın sizin için çalışmasına ihtiyacınız duyuyorsunuz. | TED | لا يختلف الأمر باختلاف الجنس أو العمر، أنت فقط رياضيّ، وفي ذروة المنافسة، تحتاج التصميم لتحقيق هدفك. |
Ancak bir yandan da aynı hevesle hiçbir şekilde bu görüşümüzle bağdaşmayan bir şeye daha inandık, teknoloji girişimcilerimizi çok sevdik. | TED | ولكن في الوقت ذاته، اعتقدنا وبحماسٍ مماثل بشيءٍ آخر يختلف بالمطلق مع المبدأ السابق، والذي هو أننا نحب رواد الأعمال التقنيين. |
Boyle kanunu der ki, sabit bir sıcaklıkta ideal hapsedilmiş bir gazın hacmi, basınçla ters orantılı değişir. | Open Subtitles | قانون بويل ينص على انه فى ظل الحرارة الثابتة يختلف حجم الغاز طرديا مع ضغطه |
Etkileri orta-verimli bir Amerikan bombasından farksız. | Open Subtitles | التأثير لا يختلف عن تأثير القنبله الأمريكيه متوسطة التفجير |
Ayrıca mevsimlere göre de değişiyor. Günden güne değiştiğini de duydum. | Open Subtitles | ،ويتبدّل أيضًا مع تواتر المواسم .سمعت أنّه يختلف في أيّام بعينها |
Asteroitten asteroide farklılık göstermesine rağmen birçok asteroidin yörüngesi düzinelerce yıl için tahmin edilebilir. | TED | على الرغم من أن هذا يختلف من كويكب إلى آخر، غالبية الكويكبات يمكن التنبؤ بمسارها قبل عشرات السنين. |
Yeniden o rüya ülkesindeydim. Ama bu kez farklıydı. | Open Subtitles | كنت في أرض الخيال ثانية ولكن هذه المرة الأمر يختلف |
değişik popülerlikte dört tana parti davetlisinden onay da aldın. | Open Subtitles | لديك أربع ضيوف تم التأكد من قدومهم يختلف مدى شُهرتهم |
Bu kasabadakiler tetiğe basmanın ne kadar kolay olduğunu öğrenince koruma senin için bambaşka bir şey ifade edecek. | Open Subtitles | وإن عرف الناس في هذه البلدة مدىسهولةالضغطعلى الزناد.. فسوف يختلف معنى الحماية عندك .. |
Aslında döllenme, kavramına göre farklıdır ve dişi organı bu ayrımdan faydalanır. | TED | في الحقيقة، يختلف التخصيب عن التلقيح، والأعضاء التناسلية للأنثى تستغل هذا الفرق. |