Bir soruşturma olursa da mal varlıkları dondurulursa diye paralarını bu vakıfta saklıyorlar. | Open Subtitles | انهم يخفون اموالهم في هذه المؤسسة في حالة وجود تحقيق وتم تجميد ممتلكاتهم |
Soruşturmaya devam edin. Onlar bir şeyler saklıyorlar. | Open Subtitles | إستمر في التحقيق فهم يخفون بعض المعلومات |
Bugünlerde benden bir şey sakladıklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن ، أعتقد أنهم يخفون شيء عني هذه الأيام |
İnsanlar yolculuğa çıkarlar, ve bazan paralarını böyle bir kemerde saklarlar, gizli bir bölmede. | Open Subtitles | يذهب الناس في رحلات وأحيانا يخفون المال هكذا في مغلف سري |
- İnsanlar bazen, iyilik için bazı şeyleri gizlerler. - Bir şeyleri gizlemek onları korumaz. | Open Subtitles | احيانا الناس يخفون اشياء لسبب جيد اخفاء الاشياء لا تحميهم ابد |
Gezegendeki bir binayı gizliyorlar... rahip bu yüzden köyü yok etmeyi planlıyor. | Open Subtitles | هم يخفون بناية على سطح الكوكب. الراهب أمر بتدمير القرية, بسببهم. |
O ilaçlar hafızana mı yardım ediyor yoksa gerçek Jack'i mi saklıyorlar? | Open Subtitles | هل هذه الحبوب تساعد تلك الذكريات أم أنهم يخفون الوجه الحقيقي لـ جاك؟ |
Eğer gecenin bir yarısı gizlice iş yapıyorlarsa bir şey saklıyorlar demektir. | Open Subtitles | ،وإن كانوا يتوارون في منتصف الليل فيعني أنهم يخفون شيئاً بالتأكيد |
Bu şekilde kaçak malları saklıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يخفون كل أنواع البضائع المُهرّبة به |
saklıyorlar. İnsanlardan gizliyorlar. | Open Subtitles | انهم يخفون الامر ويخفون الحقيقه عن الناس |
Herhalde açık büfeyi burada saklıyorlar. | Open Subtitles | أظنه هذا المكان الذي يخفون فيه الحانة المفتوحة |
Yüzyıllardır gerçeği saklıyorlar ve yüzyıllardır cesur adam ve kadınlar onlara meydan okuyor. | Open Subtitles | كان يخفون الحقيقة لقرون، ولقرون نساء ورجال شجعان تحدوهم. |
Bir parçam kaçmak istedi, ama yeni ailemi terkedemedim, öz annemle ilgili gerçeği sakladıklarını öğrendiğimde bile. | Open Subtitles | جزء مني كان يريد ان يهرب لكني لم استطع مغادرة عائلتي الجديده حتي عندما اكتشفت انهم يخفون حقيقة |
Ajanlar, sincapların ceviz saklaması gibi Silah saklarlar. | Open Subtitles | الجواسيس يخفون الأسلحة كما تخفي السناجب البلوط |
Bildikleri ve bilmedikleri şeyleri gizlerler. | Open Subtitles | المحترفين في الاستجواب لا يسألون اسئله مباشره هم يخفون الذي يعرفونه والذي لايعرفونه |
Bir kedi pançesi gibi, yumuşak ancak gizli. | Open Subtitles | اٍن كفوف القطط ناعمة و لكنهم يخفون المخالب |
Her birinizi, bu davada yer alıp, bildiklerinizi başkalarına da anlatmaya ve gerçeği saklamaya çalışanlarla mücadeleye davet ediyorum. | Open Subtitles | , أحث كل شخص منكم أن يفكر بالامر , و ينشر كلامي هذا و نقاتل هؤلاء من يخفون الحقيقة |
Ve sakladıkları ortak gizli sırları var. | Open Subtitles | تصرفات غريبة.. لكنها لم تعد تظهر و كأنهم يخفون سراً ما |
Bence bu çocuklar yaptı bunu. Bence bunu saklamıyorlar bile ve bence bizim bunu bilmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | هم حتى لا يخفون ذلك وأعتقد أنهم يردوننا نعلم |
Dünya Savaşı sırasında müttefikler gizli kodları kare bulmacalara saklıyorlardı. | Open Subtitles | الحلفاء كانوا يخفون رموز سرية في الكلمات المتقاطعة. |
Sen ve ben gibiler bakışlarından insanlar ne gizliyor biliriz. | Open Subtitles | أشخاصٌ مثلي ومثلك يعلمون كيف يبدو الناس عندما يخفون شيئاً |
Winfieldler, mutasyona uğramış oğullarını burada sakladılar. | Open Subtitles | هذا المكان الذي يخفون به آل (ونفيلد) إبنهم الغريب |
Şimdi, birçok kişi bir şeyler gizler ayrıca insanlar psikologlarla konuşurken genellikle gergin olurlar. | Open Subtitles | الكثير من الأشخاص يخفون أموراً, إضافة إلى أن الناس عادةً يكونون متوترين عند حديثهم مع طبيب نفسي, |
Takma ayağına birşeyler saklayan insanlarla ilgili masallar duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت قصصا عن أناس يخفون أي شيء في سيقانهم الجوفاء |
ZBZ kız kardeşler birbirlerinden sır saklamaz. | Open Subtitles | أخوات زي بي زي لا يخفون سِرُّ مِن بعضهم البعض. |