"يدعي أن" - Traduction Arabe en Turc

    • iddia ediyor
        
    • olduğunu iddia
        
    Bazıları onun soyut sanatla Picasso'dan önce oynamaya başladığını iddia ediyor. Open Subtitles البعض يدعي أن موندريان كان ..يلعب بالفنّالمجرّد. قبل أن يظهر بيكاسو.
    Kendisi yaşadığımız evrenin matematiksel olarak çok zarif olduğunu iddia ediyor. TED يدعي أن الكون الذي نعيش فيه راقي رياضيًا جدًا.
    Kıdemsiz Onbaşı, aynasının ona ateş etmek üzere olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles الجندي الأول يدعي أن مرآته كان سيطلق النار عليه
    Birisi aradı ve orada başka bir keskin nişancı olduğunu iddia ediyor kasede kaydetmiş. Open Subtitles تلقيت اتصالاً الآن من رجل يدعي أن القاتل شخص آخر وقد صور ذلك على شريط
    İlk sefer kodu etkisiz hale getiren orjinal virüse sahip olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles حسنا ، إنه يدعي أن لديه الفيروس الأصلي الذى أبطل مفعول كود الهجوم فى المرة الأولى
    Şüphelinin kimliğini belirleyebileceğini iddia ediyor. Open Subtitles يدعي أن بإستطاعته التعرف على هوية المشتبه به
    Üsteğmen, köylünün bir Taliban teröristi olduğunu ve bunun haklı bir vurulma olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles الملازم يدعي أن القروي كان إرهابي تابع لطالبان وقد كان قتل مبرر
    Fotoğrafı çeken ve hâlâ benim komutam altında olan Üstçavuş Roe bunun intikam amaçlı bir infaz olduğunu iddia ediyor. Open Subtitles الرائد رو الذي التقط الصورة و حاليًا تحت إمرتي يدعي أن الأمر كان إعدام إنتقامي
    Sadece geçici olduğunu iddia ediyor, karşılayabildiğinin ancak bu olduğunu, ...kitabını bitirmesi gerektiğini, ...huzura ve sessizliğe ihtiyaç duyduğunu vesaire vesaire. Open Subtitles هو يدعي أن ذلك بشكل مؤقت وأن ذلك كل مايستطيع تحمل تكلفته وأنه يحتاجه ليكمل كتابه
    Seni kovmanın şirketin değerini düşürdüğünü iddia ediyor. Open Subtitles يدعي أن فصلك من الشركة تسبب في تخفيض قيمتها
    Başkan Hanım, Beyaz Saray telefon santraline, nükleer başlıkların onda olduğunu iddia eden bir adamdan telefon geldi. Open Subtitles سيدتي الرئيسة مكالمة وردت إلى مقسم البيت الأبيض من رجل يدعي أن يمتلك القضبان النووية
    Tüm davayı havaya uçurabilecek bir delil parçasına sahip olduğunu iddia eden bir adamdan ipucu yakaladım yakın zamanda. Open Subtitles لقد وصلت إلى دليل من شخص.. يدعي أن له الدليل.. بخصوص قضيتنا.
    Mr. Welles'in tehlikeli olduğunu iddia ediyor, Fairfield. Open Subtitles فرفيلد، أنه يدعي أن السيد والس خطر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus