"يدفعنى" - Traduction Arabe en Turc

• beni

Oh, Len, beni senden uzak tutmaya çalıştılar. Neredeyse aklımı kaçıracaktım.
لين ، لقد حاولوا اٍبقائى بعيدا لقد كاد ذلك يدفعنى اٍلى الجنون

Adam beni itip duruyordu. İtilmekten hoşlanmam.
ذلك الشخص لم يتوقف عن دفعى وانا لا أحب أن يدفعنى أحد , لذلك ضربتة

Ama şimdi, şeytan pusuya yattığı yerden beni çağırıyor.
و لكن الآن, الشر يحيط بكل مكان يدفعنى للأمام

İki maçı kaybettik, ve babam beni çıldırtıyordu.
فقد خسرنا مبارتين و ولدى كان يدفعنى للجنون

Biliyor musunuz, dün Kilchester'de biri beni trenin altına itmeye çalıştı?
اتعلمين انه بالأمس حاول شخص ما ان يدفعنى تحت القطار فى كلشيستر.

Sanki birisi tek eliyle aşağı doğru bastırıyordu beni.
لقد كان ويبدو أن هناك شخص ما كان يدفعنى لأسفل

beni delirtiyor, sinir ediyor.
الطريقة التى يدفعنى بها إلى الجنون إنه يقودنى إلى الجنون

İtmedi. beni buradan tuttu ve attı. Ben de merdivenlere düştüm.
هو لم يدفعنى ,هو جذبنى من هنا و القى بى فشعرت بالسقوط على السلالم

Hoca elini uzattı, belimden kavradı ve beni çekmeye başladı, tamam mı?
ثم التفت و امسك بمؤخرتى و بدأ يدفعنى للداخل

beni hep yüzme yarışmalarına götürürdü.
لقد اعتاد ان يدفعنى للذهاب الى حمام السباحة

Bu tanım beni bu konuşmanın başlığına yönlendiriyor, "Evrim Yolu ile Hastalık Hapan Organizmaları Akıllıca Tasarlamak"
و هذا يدفعنى إلى عنوان الحديث, "إستخدام التطور لتصميم كائنات مرضية بذكاء"

Kapa şunu. beni deli ediyor.
أطفئ هذا الشئ أنه يدفعنى للجنون

Bu mertebeye ukâlâ bir velet beni rezil etsin diye erişmedim.
حسنا أنا لم أصل إلى ذلك الوضع فى حياتى ...و أنا املك عقل يدفعنى لترك الجبنة خارج فى الهواء الطلق

Güzel olması benim suçum mu? Güzelliğinin beni çıldırtması benim suçum mu?
أهو خطأى أن يدفعنى جمالها للتوحش ؟

Smee, yemin ederim bu durum beni delirtecek.
اقسم لك يا سمى هذا يدفعنى للانهيار

Geçmiş beni kendisine çekiyor. Kendimi bulamıyorum.
الماضى يدفعنى للوراء لن يتركنى أتقدم

Hangi karanlık nedenle beni aceleyle bu topraklara getirdiniz?
أى مصير مظلم يدفعنى لعبور أرضنا هذه؟

- O sesin beni uyuz ettiğini biliyorsun.
أنت تعلم أن صوتها يدفعنى للجنون

beni deliye döndürüyor. Akıl sağlığımın sonundayım.
انه يدفعنى للجنون اسير نحو نهايتى

Bunca evrak işi beni öldürecek.
كل هذا العمل الورقى يدفعنى نحو الجنون