"يده على" - Traduction Arabe en Turc

    • elini
        
    • eliyle
        
    • ellerini
        
    Uğruna her şeyi riske attığı beynini tutmak için elini alnına götürür. TED وضع يده على جبهته ليحافظ على عقله الذي به غامر بكل شيء.
    elini kaldıran herkese, zamanlarını birine bakarak geçirdikleri için teşekkür ederim. TED شكرا لكل من رفع يده على الوقت الذى قضاه فى الرعاية
    Bana dokununca, Şükran Günü'nde elini dizime koyan amcalar dokunuyor zannediyorum artık. Open Subtitles لمساته الآن تشعرني وكأنه عمٌ غريب يضع يده على ركبتي في عيدالشكر.
    O zaman, katil arkasında duruyordu eliyle ağzını kapadı ve kafasının arkasından bıçakladı. Open Subtitles حسناً ربما القاتل داعس علي وضع يده على فمه طعنه خلف رأسه
    Babam eliyle babasının ağzını ve burnunu kapatır onlar bodrumu ararlarken, adeta bir mengene gibi bastırır elini. Open Subtitles لذا قام والدي بوضع يده على فم والده و أنفه و أبقاها هناك بينما كانو يفتشون في القبو
    Ve o ellerini bacaklarıma koydu ve bende direksyonu aldım. Open Subtitles ومن ثم قام بوضع يده على ساقي قتشبثت بعجلة القيادة
    Anneme doğru yavaşça ve sessizce bir jest yapıp hemen ellerini kucağına geri koyardı. TED فيؤمي بكل هدوء وبطء صوب والدتي ثم يقوم مرة أخرى بضم يده على صدره
    Sonra bez kâğıt, keskin mürekkep ve sayfaların çerçevelenmiş kenarları üzerinde elini dolaştırırdı. TED ثم يمرر يده على القطع الورقية، والحبر اللاذع وحواف الصفحات الحادة.
    Böyle durumlarda oğlum elini yanağıma koyar ve der ki:'' Dans vakti annecim?'' TED في تلك اللحظات، وضع ابني يده على خدي وقال: "وقت الرقص، يا أمي؟"
    Bir düşünün, karınızın çığlık attığını ve elini ağzına koyduğunu söylememiş miydi? Open Subtitles تعال نفكر فيما قاله, ألم يقل ان زوجنك كادت ان تصرخ,ووضع يده على فمها ؟
    O maymunun elini omzuma koyması hala sinirimi bozuyor! Open Subtitles لا زلت أفكر فى ذلك القرد الذى وضع يده على
    Bir güreşçi oldum ve anneme tekrar elini kaldırdığında... o şerefsizi hastanelik ettim. Open Subtitles كبرت وأصبحت مصارع، وفي المره التاليه التي مد يده على أمي ضربته إلى ان أخرجت الغبار منه
    Randy elini benim yerime arabada tutarken, bende listemdeki başka bir şeyle ilgilenebilirdim. Open Subtitles ورثما راندي يضع يده على السيارة لكي يفوز بها من أجلي فكرت بأنه علي أن أهتم بمشكلة أخرى عل قائمتي
    elini, öyle eline koymak zorunda mı? Open Subtitles أكان يجب عليه أن يضع يده على أردافه هكذا؟
    Bana bir boru parçasıyla vurdu ve bağıramadan eliyle ağzımı kapattı. Open Subtitles ضربني بعامود وقبل أن أستطيع الصراخ كان قد وضع يده على فمي
    Feneriyle gözlerimi kararttı ve ağzımı eliyle kapattı sırtıma da bir silah dayadı ve... Open Subtitles لقد أعمى بصري بالضوء القوي وضع يده على فمي .. ووجه مسدس إلى ظهري و
    Sonra oynaşırken eliyle bacağımı okşamaya başladı... Open Subtitles وبعد أن كنا نتسكع بدأ يضع يده على ساقي
    Her tarafını elledi! ellerini çıplak bacaklarının üstüne koydu. Open Subtitles لقد كان يتلمس جميع جسدكِ ويضع يده على ساقيكِ العاريتين
    Kızlarına baktı ve ellerini göğsüne koydu ve şöyle dedi: "Eee Vali, söyle bana, şimdi beni kim işe alır? TED نظر إلى طفلتيه، ثم وضع يده على صدره، وقال:"إذن قولي لي، من سيقوم بتوظيفي بعد الآن؟
    Ardından, ellerini omuzlarıma koyarak gözlerimin içine baktı ve şöyle söyledi: "Bu, Komunistler ve Yahudilerin uysal kalman için senden yapmanı istedikleri şey." TED ثم وضع يده على كتفي ونظر لي مباشرة في عيني، وقال: "هذا ما يريده منك الشيوعيون واليهود أن تفعله لتبقيك سهلًا للانقياد".

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus