Bana iyilik borcu bulunan bir arkadaşım var göçmenlik bürosunda. | Open Subtitles | عندي صديق في قسم الهجرة يدين لي بخدمة كبيرة |
Bana iyilik borcu bulunan bir arkadaşım var göçmenlik bürosunda. | Open Subtitles | عندي صديق في قسم الهجرة يدين لي بخدمة كبيرة |
Bence Michael'ın ofisini arılarla dolduralım. Arı bakıcımın Bana iyilik borcu var. | Open Subtitles | أقترح أن نملأ مكتب (مايكل) بالنحل، عامل النحل لدي يدين لي بخدمة. |
Ben onun hayatını kurtardım, o bana bir iyilik borçlu. | Open Subtitles | أنا أنقذتُ حياته فهو يدين لي بخدمة |
Ve şimdi bana bir iyilik borçlu. | Open Subtitles | الأن ايشبيهارا يدين لي بخدمة |
İçinde biletler, biraz para, ve Bana iyilik borcu olan birinin iletişim bilgileri var. | Open Subtitles | ومعلومات الاتصال بشخص يدين لي بخدمة -لا |