"يذهبوا" - Traduction Arabe en Turc

• gitsinler
• gitmiyorlar
• gidip
• gitmek
• gidemezler
• gidecek
• gitmeleri
• gitmediler
• gitmiş
• gitsin
• gitmez
• giderler
• gittiler
• gitmelerine
• gidin

Şimdi de bizi uğursuz varlıklarından kurtarmak istiyorlarsa... tanrılar adına, bırakın gitsinler!
إذا كانوا يريدون الآن حرماننا من تواجدهم الغير مرحب به أستحلفك بكل الآلهة دعهم يذهبوا

Şayet buraya görgü şahidini öldürmek için geldilerse neden gitmiyorlar?
إن كانوا هنا لقتل الشاهدة، لماذا لم يذهبوا حتى الآن؟

Onlar inlerine gidip maç seyretmeyi veya golf toplarına vurmayı tercih ediyor veya spor hakkında konuşmayı veya avlanmayı veya arabaları veya seksi.
يفضلون أن يذهبوا إلى كهفهم ومشاهدة مباراة أو لعب الغولف، أو التحدث عن الرياضة، أو الاصطياد، أوالسيارات أو إقامة علاقة.

Çünkü neden öğrencilerimiz bulundukları bölgeden çok çok uzaklara gitmek zorunda kalsınlar ki?
لأنه لماذا على طلابنا أن يذهبوا بعيداً جداً عن حيث يقطنون؟

Arkadaşlar, iki farklı okula gidemezler.
إنهم لا يستطيعوا أن يذهبوا الى مدرستين مختلفتين كل عام

Onlar Dünya'nın daha alt bölümlerine gidecek.
لعلهم يذهبوا إلى الأجزاء السفلى من الأرض

Klara'nın etrafındaki çocukların okul sonrası evlerine dağılmak yerine hep birlikte köyün çıkışına doğru gitmeleri bana hep garip geliyordu.
بدا لي غريباً أن الأولاد من حول كلارا بدلاً من أن يذهبوا لبيوتهم بعد المدرسة كانوا يذهبون معاً لطرف القرية

Onlar ticaret okuluna gitmediler.
بالرغم انهم لم يذهبوا للمدارس الإدارية.

Haklı. Onlar sözünü yerine getirdi, şimdi sıra bizde. Bırakın gitsinler.
إنهم على حق إن كلمتهم واحدة والآن دعنا نحفظ بعضنا، إتركهم يذهبوا

Morgan ve Elle'i ara, Sheffield'ların evine gitsinler.
اتصل بمورغان وإل, اخبرهم ان يذهبوا الى منزل آل شيفيلد

Burası benim de evim. Söyle de defolup gitsinler. Dışarı çık salak!
هذا بيتي ايضا مفهوم اخبريهم ان يذهبوا جميعا الان هيا اذهبوا ...

Büyüklükleri doğru değil, Victorian değiller ve iyi gitmiyorlar.
انهم ليسوا الحجم الصحيح و ليس فكتوريين ولن يذهبوا

Hayır, onlar yanlış bir şey yapmadılar, hiçbir yere gitmiyorlar.
لا.. لم يرتكبوا أي غلط لن يذهبوا لأي مكان

Bunu da dolaylı olarak, bu öğrencilerin sağlık merkezine gidip gitmediklerine bakarak elde ettik.
و فعلنا هذا بسلبية بمراقبة ما إذا ذهبوا أو لم يذهبوا إلى الخدمات الصحية بالجامعة

Biliyorsun çocuklar panayıra gitmek için plan yapmışlar...
أنتي تعلمين بأن الأطفال قد قرروا أن يذهبوا إلى المعرض الموسمي

Onları sorgulamak ister misin? -Hayır, nasılsa bir yere gidemezler.
لا هم لن يذهبوا إلي أي مكان لدينا مسرح جريمة لنحقق بشأنه

Onlar dünyanın daha alt bölümlerine gidecek.
لعلهم يذهبوا إلى الأجزاء السفلى من الأرض

Çok iyi vakit geçiririz ve sonra gitmeleri gerekir.
و عندما نصل لمثل هذا الوقت الرائع يذهبوا إلى البيت

Baskından alınan diğer kızların Zenica Sığınağına götürülmesi gerekiyordu ama oraya hiç gitmediler.
الفتيات الأخريات من واقعة الأعتداء مفترض بهم ان يذهبوا الى الملجـأ ولكنهم لم يصلوا ابداً

Çünkü hatırladığın sürece, gitmiş sayılmazlar.
..لأنك إذا كنت تتذكّرهم فهم لم يذهبوا في الحقيقة

Ayak uyduramayacağını düşünen Giant alışveriş merkezine gitsin.
الذين لا يمكنهم المرور فل يذهبوا للعمل عند العمالقة

Çünkü, kızların çoğu hiçbir yere yalnız gitmez.
لأن معظم الفتيات لن يذهبوا الى اي مكان لوحدهن

Bunu sıkılana dek belki 6-7 kez yaparlardı, sonra çekip giderler ve trafikte oynarlardı.
يفعلون ذلك مراراً قبل أن تصل الى الملل، وبعد ذلك يذهبوا ويلعبوا في الحركة.

Televizyondaki futbol maçını izlemeye mi gittiler?
ألم يذهبوا لمشاهدة المباراة على التلفاز؟

Jamaica'ya gitmelerine izin vermenin kötü bir fikir olduğunu söyleyin.
أخبرهم إنها كانت فكرة سيئة لتركهم يذهبوا إلى جاميكا

Onlar için çalışmamı teklif ettiler... ama ilerlememi reddettiler, ben de cehenneme gidin dedim onlara.
.. سألونيإن كنتاريدالعمللهُم. لكنهم رفضوا إعطائي المال مُقدماً لذلك قلت لهم أن يذهبوا إلى الجحيم.