Artık seninle beraber görünemem. Bu benim aklımı karıştırıyor ve kendimi çok kötü hissettiriyor. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون حولك من الآن فصاعداً إن ذلك يربكني ويجعلني أشعر وكأنني مجنونة |
Öyle oluyor, çünkü benim kafamı da karıştırıyor muhtemelen bu nedenle ben bir CEO'yum CFO ya da COO değil. | Open Subtitles | ،إنّه يؤدّي غرضُه ,لأنّه يربكني بشدّة فلهذا في الغالب كوني مدير تنفيذي وليس مدير مالي أو مدير تخطيط |
O zaman beni olmasını istediği oğluyla karıştırıyor. | Open Subtitles | إذن فهو يربكني بالإبن الذي تمنى أن يحظ به |
Beni şaşırtan şey bir yargıçtan sadece birkaç saat içinde davayı dinleyip sonuçlandırmasını beklemek. | Open Subtitles | يربكني بشدة توقع كيفية إستماع القاضي.. و التوصل لفحواها .في غضون ساعات معدودة |
Şu an dünyadaki en iyi öğrenci girişimci ve bu onura sahip olan ilk Afrikalı'yım ve Beni şaşırtan şeylerden biri de şu, bunların hepsini sadece banyo yapmak istemediğim için başardım. Teşekkürler. | TED | أنا أيضا أفضل طالب صاحب مشروع في العالم، وأول إفريقي يحصل على هذا اللقب، لكن هناك أمر واحد يربكني كثيرا، أنني قمت بهذا كله لأنني كنت لا أريد الاستحمام. شكرا لكم. |
Çünkü bu biraz kafamı karıştırıyor. | Open Subtitles | ولا تفعلي شيئًا حيال ذلك، لأن هذا يربكني بعض الشيء. |
O kısım benim de kafamı karıştırıyor. | Open Subtitles | هذا الأمر يربكني أيضاً. |
Bu durum kafamı çok karıştırıyor. | Open Subtitles | هذا يربكني حقاً. |
Kafamı karıştırıyor. | Open Subtitles | انه يربكني |
Beni şaşırtan, çalışan kadınları ezmeyi o kadar çok insan seviyor ki, neden sen Janice? | Open Subtitles | (ما يربكني يا (جانيس لِمَ أنتِ بين كل الناس الآخرين تستمتعين بسحق النساء المحترفات الأخريات |