Senin gibilerin peşine düşen koyu takım elbiseli, ürkütücü adamlar. | Open Subtitles | إنهم رجال مخيفون يرتدون بذلات داكنة يطاردون رجالاً من أمثالك. |
takım elbiseli adamlar bu kullanılmış iç çamaşırlarını alıyorlar. | Open Subtitles | رجال يرتدون بذلات ويشترون الثياب الداخلية المسعملة للفتيات كيف يكون ذلك صحيحا؟ |
Koyu takım elbiseli ürkütücü adamlardan. | Open Subtitles | من الرجال المُخيفين الذين يرتدون بذلات سوداء |
Dün sabah, bu kattaki müşteriler paniklemiş takım elbiseli Araplar tarafından sorgulanmışlar. | Open Subtitles | البارحة صباحاً، نزلاء في هذا الطابق تم استجوابهم من قبل رجال عرب مضطرين يرتدون بذلات |
takım elbiseli bir grup adam işte. | Open Subtitles | إنهم مجرد مجموعة رجال يرتدون بذلات عمل |