"يرتدون ملابس" - Traduction Arabe en Turc

    • giyinen
        
    • giyimli
        
    • kıyafeti
        
    • giysiler giyerler
        
    • giyinmiş
        
    • giyiyorlar
        
    Siyah giyinen insanlar beni korkutamaz. Open Subtitles و الناس الذين يرتدون ملابس سوداء لا يخيفوني
    Bir arama daha aldık. Siyah giyinen 20 kişi hakkında. Open Subtitles وصلتنا مكالمة أخرى بشأن عشرين شخص يرتدون ملابس داكنة
    2 siyah giyimli adam çıkmış. Open Subtitles اثنين من اللاعبين يرتدون ملابس سوداء الخروج.
    Yapıyorum ama öğrencinin kıyafeti uygunsa tabii. Open Subtitles استطيع ذلك, اذا كان زبائني يرتدون ملابس مناسبة للتمرين
    Gerçek cadılar, sıradan giysiler giyerler ve sıradan kadınlara çok benzerler. Open Subtitles الساحرات الحقيقيات يرتدون ملابس عادية و يبدون كالنساء العاديات
    Eğer kadın gibi giyinmiş erkeklerle özel bir işin yoksa, bırak gitsinler. Open Subtitles اذا لم يكن لديك عمل لرجال يرتدون ملابس النساء دعهم يذهبون
    Burada hâlâ pazen mi giyiyorlar? Open Subtitles في اي موسم نحن؟ ألا يزالوا يرتدون ملابس الخفيفة هنا؟
    Oh, böyle giyinen pek patronla tanışmadım. Open Subtitles لم أقابل العديد من المدراء التنفيذيين يرتدون ملابس كهذه
    Şık giyinen hani? Open Subtitles نوع من الذين يرتدون ملابس أنيقة ؟
    Munsters gibi giyinen yeni hippi türü onlar. Open Subtitles " إنهم نوع جديـد من الـ " هيـبي يرتدون ملابس وكأنهم وحوش
    Bir de "Last Of The Summer Wine" adında 3 oldukça kötü giyinen yaşlı adamın düşmesiyle ve yaptıkları her şeyin ters gitmesiyle ilgili bir program vardı. Open Subtitles أوه، وبعد ذلك كان هناك برنامج تلفزيوني يسمى الأخير من الفصل صيف خمر، الذي كان نحو ثلاثة يرتدون ملابس سيئة للغاية كبار السن من الرجال الذين سقطوا خلال،
    Az önce tuhaf giyimli insanların arandıkları söylendi. Open Subtitles قالوا للتو انهم يحاولون الامساك باشخاص يرتدون ملابس غريبة بدون القنزعات
    Avluda, önümde... iyi giyimli ve traşlı 3 adam, serbestçe dolanıyorlardı. Open Subtitles وفي الفناء الموجود أمامي... ثلاثة رجال، يرتدون ملابس جيدة وحليقين بنظافة، يتنقلون بحرية.
    Senin hissettiklerini ben yaşamadım demeyeceğim ama eğer temiz pak giyimli ve Web sayfası olan İrlandalı Katolik beyazlar için burs olsa üstüne atlardım. Open Subtitles لن أدعي أنني مررتُ بنفس الشيء الذي مررتِ به, لكن لو كانت هنالك منح لشباب بيض كاثوليكيين من أصل آيرلندي, يرتدون ملابس عادية و لديهم مواقع إلكترونية, كنت لأخذها.
    Bazı erkekler de kadın kıyafeti giyiyor... Open Subtitles بعض الرجال يرتدون ملابس نسائيه
    Lütfen kadın kıyafeti sevicisi olsun. Open Subtitles رجاءاً كُن مِن مَن يرتدون ملابس النساء
    Millet, az önce Süper Eğlenceli Adam ve Krazy Krew'inin kıyafeti giymiş fazladan adamlar gördüm ve bu da demek oluyor ki Imposter Roster'la olan efsanevi çarpışmasını çekiyorlar. Open Subtitles وبعض من هؤلاء المدنيين طاقم الفيلم تضار. أم، شباب، أنا فقط رأيت حفنة من إضافات يرتدون ملابس كما متعة فائقة غي وله كريزي كرو،
    Poz verir - İlginç giysiler giyerler Open Subtitles # يمشون بخطوات رقيقة # # يرتدون ملابس غريبه #
    "Biraz gösterişli giyinmiş bir asistan; seyircinin gözlerini, istediğiniz yere çekebilir." Open Subtitles بعض المساعدين الذين يرتدون ملابس القتلة بشكل واضح قد ترسم ما تريده تماماً اعين الجماهير
    Bazen Meahri ve Tae San, ortalama bir araba değerinde kıyafetler giyiyorlar. Open Subtitles فى ايام، ماري و تاي سان يرتدون ملابس تساوي ثمن سيارة متوسطة الحجم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus