Buradaki tek seksi herif, şu takım elbiseli sarışın ama oda kendini ağırdan satıyor. | Open Subtitles | فقط شاب واحد مثير ذو شعر اشقر و يرتدي بدلة .. يبدوا انه صعب المنال |
takım elbiseli bir adam geldi ve ordunun bu araştırmalarla ilgili dosyayı istediğini söyledi. | Open Subtitles | شخص ما يرتدي بدلة جاء ومعه وثيقة يقول فيها أن الجيش يحتاج إلى هذا الملف لبحوث في الحرب على الإرهاب |
Kız kardeşim takım elbiseli bir puştun buraya geldiğini görmüş. | Open Subtitles | قالت أختي بأنّها رأت شخص يرتدي بدلة هناك |
Düşündük de, ona bir takım elbise bulsak fena olmayacaktı. | Open Subtitles | اتفقنا على أنه سيكون من السلوك البارع أن يرتدي بدلة |
Bin dolarlık takım giymiş aptal bir beyaz adam kahraman mı olmak istiyor? Kahraman mı olmak istiyorsun ha? | Open Subtitles | رجل أبيض مغفل يرتدي بدلة ثمنها 2000 دولار يتذلل ليصبح بطلا ً في نشرة أخبار الحادية عشر |
Kız kardeşim takım elbiseli bir puştun buraya geldiğini görmüş. | Open Subtitles | قالت أختي بأنّها رأت شخص يرتدي بدلة هناك |
- Dördüncü katta siyah takım elbiseli bir adam. | Open Subtitles | هناك رجل في الطابق الرابع يرتدي بدلة سوداء |
Ben takım elbiseli bir gladyatörüm çünkü Olivia için çalıştığında öyle olursun. | Open Subtitles | أنا محارب يرتدي بدلة لأن هذا ما تصبحين عليه عندما تعملين لدى أوليفيا |
- Latin, takım elbiseli sağ kulağında çok fazla sayıda piercing ve haç. | Open Subtitles | لاتيني يرتدي بدلة لامعة عدد سخيف من الثقوب في أذنه اليمنى، معلق في أحدهم صليب قوطي |
Kongre Üyesi beyaz bir adam tarafından kaçırıldı. 1.90 boylarında, takım elbiseli. | Open Subtitles | لقد اختُطِف عضو الكونجرس من قِبَل ذكر أبيض طوله ستّة أقدام وثلاث بوصات، أسود الشعر، يرتدي بدلة |
SWAT ekibi gibi takım elbiseli bir adam, bir kız ve manyak bir köpek vardı. | Open Subtitles | رجل يرتدي بدلة بصحبة فتاة وكلب مجنون هجموا علينا كالعاصفة |
Gitmek için toparlandığımda takım elbiseli bir güvenlik görevlisi girişte beni durdurdu. | Open Subtitles | عندما هممتُ بالمُغادرة، أوقفني رجل أمن يرتدي بدلة في الرواق. |
- Bu arada şu takım elbiseli eleman kim? | Open Subtitles | ناهيك عمّن يكون ذلك الرجل الغريب الذي يرتدي بدلة في الخارج؟ |
Ama anlaşılan karizmatik ve çekiciymişim ki bunu zaten biliyordum ama daha önce hiç takım elbiseli birinden bunu duymamıştım. | Open Subtitles | وشخصيتي جذابة وهذا كنت أعرفه من قبل لكن لم يخبرني بذلك شخص يرتدي بدلة من قبل |
artık mezun olmak üzereyim ve şirketten birkaç hukuk işi almak üzereyim, ve Fiero olmadan, sadece takım elbise giyinmiş biri olacağım. | Open Subtitles | انا على وشك التخرج وباستطاعتي أخذ بعض الراتب من الشركة وبدون تلك الفييرو أنا مجرد رجل عادي يرتدي بدلة |
Çünkü seni kıskanıyor. Senden nefret ediyor, o kadar. Sahip olduklarını ve sahip olacaklarını görüyor... o ise dandik bir takım giymiş, iki kuruş için ter döküyor. | Open Subtitles | لأنهُ غيور, إنهُ يكرهكَ, هو يري ما لديكَ ويري ما ستحصل عليه وهو يرتدي بدلة وحذاء ثقيل |
Öteki yandan, bu adam elinde bir torbayla atlamaya çalışıyor gibi görünüyor, torbayla bu durumda ne yapacak bilmiyoruz ayrıca takım elbise giymiş. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الرجل يحاول الإنتحار إنه يحمل بيده كيسا لانعلم ما بداخله , و يرتدي بدلة رسمية |
Yaşlı bir adam. Siyah bir takım giyiyor, kır saçlı. | Open Subtitles | إنهُ رجل عجوز يرتدي بدلة سوداء و لديه شعر أبيض |
Eşleşme oldu, ana şüpheli gri takıl elbise giyiyor. Kımıldayın! | Open Subtitles | لدينا تأكيد، المشتبه به الرئيسي يرتدي بدلة رمادية، لنتحرك |
Sarı kostüm giymiş bir adam gibiydi. | Open Subtitles | مثل رجل يرتدي بدلة صفراء. |
Sinek kaydı tıraşlı. Mavi takım elbisesi var. Kaba ibnenin teki. | Open Subtitles | لقد كان حليق الوجه يرتدي بدلة زرقاء، كان متغطرساً |
ustaca dikilmiş italyan takımı giyen birisini gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ رجلًا هنا يرتدي بدلة إيطالية مُصممة ببراعة؟ |