Kariyerleri nasil olsun istiyorlar. Ne gibi bir esleri olsun istiyorlar, ki es istiyorlarsa. | TED | ماذا يردن في مسارهن المهني، مانوع الأزواج اللاتي يردن، إن قررن الزواج. |
Şimdi hala evli değiller ve okumak, kariyer sahibi olmak istiyorlar. | TED | انهن غير متزوجات الان .. لانهن يردن ان يكملن تعليمهن .. وان يحصلن على عمل |
Bazı insanlar bir ilişkinin sürekli sürprizlerle dolu olmasını isterler. | Open Subtitles | بعض الناس يردن علاقات تكون مليئة بالمفاجئات |
Kadınlar kanalı değiştirmeden ne olduğunu bilmek isterler. | Open Subtitles | النساء يردن معرفة البرنامج قبل تغيير القناة |
Bu, sadece her gün işe gitmek isteyen milyonlarca kadının yaşadığı korkunç gerçeklik. | TED | إنها حقيقة مرعبة لملايين السيدات، عندما يكون كل ما يردن فعله كل يوم هو الذهاب الى العمل. |
Amin! Hassas erkek istediklerini söylüyorlar ama Alison'un ne kadar çabuk gittiğini... | Open Subtitles | يقلن أنهن يردن حساسية الشعور ولكن رأيت كيف قفزت سريعا |
Tüm gün sevişmek veya seninle bir asır evli kalmak istemezler. | Open Subtitles | لا يردن معاشرة 24 ساعة لا يردن أن يتزوجن لمئة سنة |
Onlar vücut hakkında bilgi sahibi olan birini istiyorlar. Biz ise sadece vücudu. | Open Subtitles | يردن أحداً على علم بخبايا الجسد، ونحن نريد الجسد فحسب |
Kızlara müziğinizi anlatıyordum ve sizi dinlemek istiyorlar. | Open Subtitles | لقد أخبرت السيدات عنكم و هن يردن أن يسمعوكم |
Koca Anne, kızlar yeniden dans etmek istiyorlar. | Open Subtitles | أيتها الجدة الكبيرة إن الفتيات يردن الرقص ثانية |
Kadinlar kanali degistirmeden ne oldugunu bilmek isterler. | Open Subtitles | النساء يردن معرفة البرنامج قبل تغيير القناة |
Evet, ve her zaman yatakta seninle beraber uyuyan bir kedi isterler. | Open Subtitles | نعم وهن دائماً ما يردن أن تنام القطة بينكما |
Yetiştirme yerleri, intikam almak isteyen kız arkadaşlar, nafaka çekini alamayan eski karılar tarafından ihbar edilir. | Open Subtitles | البيوت المحمية تُداهَم مثل العشيقات اللواتي يردن الإنتقام المطلقات اللواتي لا يحصلن على نفقتهم |
Yemeğini çıkarmak isteyen kadınlar için daha büyük bir hedef. | Open Subtitles | إنها فتحة أوسع للفتيات اللواتي يردن أن يتقيأن طعامهن |
O siteler eski lise erkek arkadaşlarıyla sapıkça e-postalar göndermek isteyen çocuklu evli kadınlar içindir. | Open Subtitles | هذه المواقع لربّات بيوت يتقن لممارسة الجنس اللّواتي يردن تبادل الرّسائل المنحرفة مع أصدقائهم القدامى من المدرسة |
Ama kızlar bazen öyle orospu oluyorlar ki ve açıkça, istediklerini almak için herşeyi yapabiliyorlar. | Open Subtitles | لكنها قذارة الفتيات, و بصراحة, سيفعلن أي شيء للحصول على ما يردن. |
İstediklerini almak için, bir erkeği ayaklarının atlında paspas etmeye hevesli. | Open Subtitles | مستعدات للسير فوق الرجل للحصول على ما يردن |
Böyle kızlar bazen eğlenmek ister ama bazen istemezler. | Open Subtitles | لا بأس أنْ تحظى ببعض المرح مع فتيات يردن ذلك و أحياناً لا، فعندما يتعرّضن لمحنة و تُجرح مشاعرهنّ يصبحن هدفاً سهلاً |
Bunun seni incitmesinden çekinmiştir. Kadınların çoğu, bir erkeğe başka bir kadının bacaklarını hatırlatmak istemez. | Open Subtitles | معظم النساء لا يردن أن يُذكِّرهم الرجل بقدم إمرأة أخرى |
Kızların oyun buluşması istediğini duydum. Biz ağırlayabilir miyiz? | Open Subtitles | سمعت أن الفتيات يردن ان يلعبن مع بعضهن , هل سيكون في بيتي ؟ |
* sadece istekleri * * gerçekten istedikleri her şey * | Open Subtitles | "لكن الفتيات يردن أن يحظين ببعض المتعة" "هذا جلّ ما يردنه" |
Kovboyların eşlerinden şikayet aldık. İçeriye bayanların alınmasını istemiyorlar. | Open Subtitles | هذا بسبب شكاوى من زوجات رعاة البقر هن فقط لا يردن أية نساء بالحظيره |
Mesele onların ne istediği değil, senin ne istediğin oğlum. | Open Subtitles | ياصاح، الامر لا يتعلق بما يردن وانما بما تريدة انت |