Hemşireye burnum akıyor dedim. | Open Subtitles | لقد أخبرت الممرضة أن أنفي يرشح |
Gücümüzün simgesinin çatısı akıyor. | Open Subtitles | يبدو أن الكوخ العظيم يرشح |
Arteri hala sızıntı yapıyor. Üç saati yok. | Open Subtitles | شريانه لا زال يرشح إنه لا يملك ثلاث ساعات |
Ayrıca ıslanan çarşaf sızıntı yapar. | Open Subtitles | ناهيك عن أن الغطاء المبلل بالدم يرشح |
1.000 dolarına bahse girerim ki Vali adayı olacak. | Open Subtitles | أراهنك بألف دولار أنة يرشح نفسة لإنتخابات العمودية |
Birkaç yıl sonra okul kapısındaki kızgın, küçük adam iyi bir fikir olduğunu düşünüp, Başkanlığa adaylığını koydu. | Open Subtitles | بعد سنوات قليلة كان ذلك الرجل الغاضب على باب المدرسة وفكر أن يرشح نفسه للرئاسة |
Burnun akıyor, yapma. | Open Subtitles | -أنفكِ يرشح الأن، بحقك |
Burnun akıyor, yapma. | Open Subtitles | -أنفكِ يرشح الأن، بحقك |
- Dikkat edin sıvıları akıyor. | Open Subtitles | -إنتبهوا، إنّه يرشح . |
O muslukta sızıntı yoktu. Rachel açmıştı. | Open Subtitles | ذلك المختارلم يرشح راشييل افتحيه |
Bu arada Başkan Bush Yüce Divan için Sarah Day O'Connor'ın yerine geçecek adayı belirlemek üzere. | Open Subtitles | في هذه الأثناء الرئيس (بوش) يجب أن يرشح أحداً في المحكمة العليا |
Bu arada Başkan Bush Yüce Divan için Sarah Day O'Connor'ın yerine geçecek adayı belirlemek üzere. | Open Subtitles | في هذه الأثناء الرئيس (بوش) يجب أن يرشح أحداً في المحكمة العليا |
Sadece başka bir Kennish'in adaylığını koyması gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | هو فقط يعتقد ان شخص اخر من "ال كنش" من عليه ان يرشح. |
Bence Moe adaylığını koymalı. | Open Subtitles | على (مو) أن يرشح نفسه |