"يرمون" - Traduction Arabe en Turc

    • atıyorlar
        
    • atarlar
        
    • atan
        
    • fırlatıyorlar
        
    • atıyorlardı
        
    • attılar
        
    • atlıyor
        
    • fırlatıp
        
    • atmazlar
        
    • atıyor
        
    • atarlardı
        
    Başarısız olmaktan korkuyorlar... ve kendilerini atıyorlar. Open Subtitles .خائفاتمن فشلمحاولتهم. لذلك يرمون أنفسهم إلى الأمام.
    Modern zaman gladyatörleri rüzgara karşı, ölümsüzlüğe giden yolda, canlarını tehlikeye atıyorlar. Open Subtitles سفّاحون هذه الايام يرمون بالحذر بعيداً يخاطرون بحياتهم لأجل لحظة خلود
    Vücudunu parçalayıp şehrin dört bir yanındaki çöplüklere atarlar. Open Subtitles يرمون أشلاء جسده في مستودعات قمامة في كافة أنحاء المدينة.
    - Evet. Haberciler evime geldi. Taş atan insanlar vardı. Open Subtitles نعم، أتت الصحافة إلى منزلي كان هناك أناس يرمون حجارة
    Onu bunu fırlatıyorlar, hatta biri yere işedi! Open Subtitles إنهم يرمون الأشياء .. حتى أن أحدهم تبول على الأرضية
    Yüce Tanrım. Ve sizin de dediğiniz gibi, buz ve istiridye kabukları atıyorlardı. Open Subtitles و كما قلت كانوا يرمون الثلج و قواقع المحار
    Kreelonlar evrenin aciz yaratıklarıdır. Kar topu mu attılar? Open Subtitles .إنهم حثالة المجتمع ،إنهم يرمون بكرات الثلج
    Bunu arayanları direkt hapihaneye atıyorlar Danny, nezarete değil. Open Subtitles انه يرمون الناس بالسجن .. داني.. دون محاكمة
    -Arka taraftalar. Çamaşırlarıma taş atıyorlar. Open Subtitles إنهم في الخارج يرمون الحجر على الغسيل المنشور
    Suçu, Tibetli bölücü bir gruba atıyorlar. Open Subtitles يرمون الأمر كله على جماعة منشقة من التيبت.
    En son da cesedin kalan parçalarını otelin restoranının arkasına atıyorlar. Open Subtitles بعد ذلك يرمون الاجزاء المتبقية من الجسم خارج مطعم الفندق في براميل
    Aileler gelip bize bağırıyor ve camlara taş atıyorlar. Open Subtitles الأهالي يأتون ، و يصرخون علينا . و يرمون الأحجار على نوافذنا
    Suikastçıların tercihidir ve genelde silahlarını atarlar. Open Subtitles أفضل خيارات القتلة.. الذين عادة ما يرمون أسلحتهم.
    Dalga geçerler, arabana yumurta atarlar, dersi kırarlar arabana zorla girerler, tükürük topları atarlar, arabana timsah koyarlar... Open Subtitles سيعبثون , يرمون سيارتك بالبيض , لايحضرون الدروس يقتحمون سيارتك , يرمون كُرات لعاب يضعون تمساح بسيارتك..
    Beğenmedikleri bir espri yaparsın domates yerine tomahawk atarlar. Open Subtitles اقول نكته لا يحبونها بدلاً من الطماطم يرمون عليك صاروخ تومهاوك
    Kurabiyeleri çimlerinin üzerine atan aileleri görmelisin. Open Subtitles يجب عليك ان تري جميع الأباء الذين يرمون بسكويتاتك في الفناء
    Biz, çocuğunu başkasının eline vererek tehlikeye atan zibidi çiftlerden olmayacağız. Open Subtitles لن نكون كزوجين يرمون طفلتهم على أناس آخرين
    İşte oradalar! İnsanlar... Buraya bir şeyler fırlatıyorlar. Open Subtitles الناس , انهم يرمون اشياء الى هنا
    Bu yanan şeyleri onlara atıyorlardı. Open Subtitles لقد كانوا يرمون هذه الأشياء المحترقة عليهم.
    İnsanlar neden kuş yemi attılar ki? Open Subtitles لماذا الناس كلهم يرمون البذور؟
    Herkes tüm risklere gözü kapalı atlıyor. Open Subtitles . وهناك من يرمون أنفسهم معصوبي الأعين ، يخاطرون بكل شيء
    Pek çok insan bir şeyler fırlatıp kırar. Open Subtitles العديد من الناس يرمون الاشياء ويكسرونها
    Çünkü çöplerini atmazlar, TV şovuna dönüştürürler. Yapma Alvy. Open Subtitles سبب ذلك أنهم لا يرمون زبالتهم يحولونها إلى برامج تليفزيونية
    Ve yan binadaki Çin restoranı çöplerini benim çöplüğüme atıyor. Open Subtitles والمطعم الصيني بالجوار دومًا ما يرمون قمامتهم على سطحي.
    Bethlehem'den gelen hipiden önce onlar bakireleri benim üzerime atarlardı. Open Subtitles بسبب ذلك الهيبي من بيت لحم قبله كان الناس يرمون العذارى عليّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus