"يرمي" - Traduction Arabe en Turc

• atıyor
• atış
• atar
• fırlatıyor
• atıyordu
• atan
• attı
• attığını
• atmasına
• atıp
• atmak
• atarken
• atsın
• atardı
• atacak

Yuvarlanıyor, takla atıyor, müthiş oynuyor.
إنه يرمي إنه يصخب ويلتف، يتخطى ويلعب بمهارة

Kimler çöp diye neler atıyor neler...
انه مدهش من هذا الذي يقبل بأن يرمي نفسه هذه الرمية

Ceneviz olayını biliyoruz. Oyuncu atış yapmak üzereyken ona herhangi bir şekilde dokunamazsınız.
نعلم بشأن جنوى لا تستطيع لمس الشخص الذي يرمي الكرات أثناء رميه للكرة

Suya bir tane dinamit atar sonra balıkların yüzeye vurmasını izlerdi.
كان يرمي اصبع ديناميت في الماء و يشاهد الأسماك تطفو للسطح

Pas için geri çekiliyor. Ve topu fırlatıyor.
مات سارسين يتراجع ليرمي ليمرر، يرمي الكرة

Adam harika. Striptizcilere 20 dolar atıyordu.
إنه مزاجي كان يرمي بالعشرينات على المتعريات

Üstüne pislik atan kişiler her zaman seni incitmek isterler üstüne reçel atan kişilerde her zaman sana yarım etmezler.
الذي يرمي الأوساخ عليك لا يحاول دائما أن يضر بك. والناس التي تسحبك من العلقة لاتعني دائماً أنها تريد مساعدتك

Neden kıyafetlerini giydirmeye zaman harcayarak vicdan azabı gösterdi,ama buraya attı?
لماذا يظهر الندم ، بأن يكسوها ثم يرمي بها هنا ؟

Senin "bastır takım", kız gibi attığını söyledi mi hiç?
هل سبق وأخبر أحدا فريقك بأن المهاجم يرمي الكرة كالقتاة؟

Winchell ellerinden kurtuldu, topu atıyor. Comer defansı bırakıp top yakalayıcı oluyor.
يتجنب وينشل الهرولة يرمي الكرة يتحول كومر من صاد للهجمة إلى مستقبل لها

Birisi senin tuvaletine çorap atıyor. Çorap mı?
على أية حال، شخص ما يرمي جوارب في الأنابيب

Saracen gayet iyi. Kız gibi pas atıyor ama iyi.
سارسين بخير، يرمي الكرة كفتاة و لكنه بخير

Dostum şu küçük ucube inanılmaz halka atıyor.
ذالك القزم الغريب الاطوار يستطيع ان يرمي بمهاره

Daha önce hiç beyzbol oynamamış birini bulup,eğitip nasıl atış yapacağını öğretemeyiz.
لا يمكننا إيجاد أحداً لم يسبق وأن لعب البيسبول وندربه كيف يرمي

Boobie Miles, 35 yarddan 6 sayılık atış yaptı.
بوبي مايلز يرمي من 35 ياردة ويحقق ضربة منخفضة لموجو

Yoksa kendine saygısı olan hangi öğrenci bu mükemmel votkayı başka bir sebeple çöpe atar ki?
الآن، أي طالب يحترم نفسه يرمي طوعا فودكا جيدة؟

5 yaşındaki bir çocuk için oldukça iyi fırlatıyor değil mi?
يرمي جيداً بالنسبة لطفل بالخامسة من عمره , أليس كذلك؟

Gitmememi söylediğini biliyorum ama çitin üzerinden bir şeyler atıyordu.
أعلم أنك أمرتني ألا أفعل ولكنه كان يرمي أشياء على السياج

Şimdilik arada sırada evi yakan sinirli bir oğlan olduğumu kabul etmeliyim veya arada bir annesine zehirli dart atan biri.
و لكن الآن، يجب أن أتقبل حقيقة أنني طفل غاضب سيحاول من وقت لآخر حرق المنزل أو يرمي أمه بسهم مسموم

Catherine bitkin düşünceye kadar... suya taş attı.
جعلته يرمي الأحجار تعلموا رمي الأحجار على الماء

Bir kere, bir sunumdan sonra bir tembel hayvanı merdivenlerden aşağı attığını görmüştüm.
لقد .. لقد رأيته ذات مرة يرمي مخدة من درج بعد عرض تقديمي،

Hadi o zaman öldürelim onu. Yalnız ilk taşı atmasına izin verilecek adam...
حسناً، لندعه يموت فقط، لندع الشخص الذي يرمي

Şu adamın buraya da bir yangın bombası atıp benim evimi de enkaza çevirmesini mi istiyorsun?
أتريد من هذا الشخص أن يرمي قنابل حارقة أيضاً, ويحطم المكان؟

Yazı-tura atmak onun seçimine bırakılmış fakat siz sonucu göremiyorsunuz.
يمكن أن يختار أن يرمي العملة المعدنية في الهواء أو لا، لكن لا يمكنك أن ترى النتيجة.

Cüzdanını çöpe atarken yanlışlıkla onu da attığını söylemişti.
لقد قال أنهُ قام برميها بالخطأ بينما كان يرمي نفاية من محفظته

Bakın, adam zarları atmak istiyorsa, bırakalım atsın.
...انظر, الرجل يريد أن يرمي النرد ، دعه يرميه

Sanırım bir centilmen bu durumda havlu atardı.
أعتقد أن الرجل المحترم ربما يرمي بالفوطة كناية عن الإنسحاب كما في رياضة الملاكمة في هذا الوقت

Eğer kirayı ödemezsek eşyalarımızı sokağa atacak.
إذا كنا لن ندفع الإيجار انه سوف يرمي أشيائنا بالخارج