"يروني" - Traduction Arabe en Turc

• görmelerini
• görmeleri
• gördüklerinde
• görmediler
• görüyorlar
• göremeyecekler
• görmesini
• görsün
• görünce
• görmezler
• görecekler
• görmüyorlar
• görmüyor
• görülemem
• görürlerse

İnsanlar bunu gördüğünde, beni böyle bağlı şekilde görmelerini istemiyorum.
عندما يشاهد الناس هذا لا أريدهم أن يروني مقيدة هكذا

Takımdaki durumumu beni, paspas gibi görmeleri etkiler.
أظن أن الأمر الوحيد الذي سيؤثر على مكانتي, بالفريق هو أن يروني الناس سهلة الإنقياد

Evet, işte Popeye'nin adamları da beni her gördüklerinde aynı şey olur.
نعم ، وفتيان الشرطة سيفكّرون الشيء نفسه في كل مرة يروني فيها

Onlar bulamadı veya kazarken beni görmediler. Neden orada olduğuna inansınlar ki?
هم لم يجدوها أو يروني أستخرجها من هناك لماذا سيصدقوا أنها كانت هناك؟

Lola ve Hannah beni liderleri olarak görüyorlar ve bir lider asla zayıflık göstermemeli.
يروني لولا وهانا على أني قائدتهم ولا يجب أن يظهر القائد أي نقاط ضعف

Ben emekli olunca, beni burada göremeyecekler, orası kesin.
عندما أُحال إلى التقاعد فلن يروني هنا أبدا، هذا مؤكد

Sevdiklerimin beni öyle görmesini istemiyorum, lütfen.
لا أريد لأحبائي أن يروني بهذا الشكل، أرجوك

Basın mensuplarını çağıracağım. Bunu yakaladığım zaman beni görmelerini istiyorum.
سأتّصل بنبلاء الصحافة أريدهم أن يروني أحقق هذا السبق

Sesimi duymalarını ve beni insan olarak... görmelerini istiyorum.
أريدهم أن يسمعوا صوتي وأريدهم أن يروني كبشر

Silahlı kuvvetlerin başında onu değil, beni görmeleri gerekiyor.
يجب أن يروني أنا، وليس هي، في دور قائد القوات العسكرية.

Benim gibi biriyle ne yapsın Harry? Ahlaklı kadınların beni gördüklerinde nasıl kaçıştıklarını bilirsin.
ليس لديها اى شئ مع شخص مثلي , هاري. عندما يروني قادم.

Yabaniler etrafımda dans ettiler. Beni görmediler.
هؤلاء الكفرة كانو يرقصون حولي دون ان يروني

Maktülün abisiyim; ama beni daha çok baş belası olarak görüyorlar.
أنا الأخ,لضحية جريمة قتل ولكن على الاغلب أنهم يروني كألم كبير بالمؤخره

Ondan sonra tek yapacağım hipersürücüyü kapatmak ve beklemek. Onun geldiğini bile göremeyecekler.
ثم , كل ما سأفعله , تعطيل المحرك الفائق وأنتظر الرفقه , لن يروني قادماً

Çocuklarımın beni böyle görmesini istemiyorum.
لم أكن أريد أيّاً من أطفالي أني يروني بهذا الشكل

Beni tanıyanlar, böyle serseri gibi görsün istemem.
لا أُريدُ ان يروني الناس الذن اعرفهم وانا أَبْدو كمتسول. لَكنَّك متسول.

İnsanlar, benim geldiğimi görünce yönlerini değiştiriyorlar seninse, eniştene suç atmaya çalıştığını.
الناس يعبرون الشارع عندما يروني قادمآ يعتقدون أنكِ تورطين صهركِ

Beni burda görmezler, bekleyip atlatırım.
أنهم لن يروني هنا فقط انتظر اللحظة المناسبة

O yüzden kendimi temsil edersem, mahkemede durduğum her saniye beni bir avukat olarak görecekler.
اذا مثلت نفسي كل ثانية أمر بها هناك سوف يروني كـ محامي

Hiç ışık görmüyorlar ki. Sadece beni görüyorlar.
لن يروا النور أبداً، أنا فقط من يروني

İnsanlarla aramıza görünmez bir perde inmişti ve beni artık görmüyor gibi davranıyorlardı.
كما لو أنهم لم يعودوا يروني بعد الآن، أو كما لو أنني متخفية تحت عباءة للتخفي.

Bir elmas kesicisiyle beraber görülemem tüm olanlardan sonra
لا يمكن أن يروني عند قاطع ألماس ليس بعد ما حدث

Eğer sadece beni görürlerse o zaman kendi kendimi yargılamam.
إذا أمكن أن يروني لا تحكم عليً إتركني لكي أكون أنا