Bu topraklar Sırp kanıyla ıslandı. Ve burada yaşamamızı mı istiyorlar? | Open Subtitles | وهذه الأرض غارقة بالدماء الصربية, والآن يريدوننا أن نعيش هنا .. |
Şehrin kuzeyindeki ormanlık alanda buluşmak istiyorlar. Her tarafta yol var. | Open Subtitles | يريدوننا أن نقابلهم في الغابة شمال المدينة هناك طريق بكل نهاية. |
Onlar gibi olmamızı istiyorlar: Anlayışsız, nefret dolu ve vahşi. | TED | يريدوننا أن نصبح مثلهم: متعصّبين ويملئ الكره قلوبنا وقاسين. |
Adresi bilmemizi istemiyorlar. Kapılarına dayanacağımızdan korkuyorlar. | Open Subtitles | هم لا يريدوننا أن نعرف العنوان يخشون أن نقوم بزيارتهم |
Önceden de söylediğin gibi, sadece onları hareket ettirdiklerini düşünmemizi istediler. | Open Subtitles | فإنهم يريدوننا أن نظن بأنها نقلت فحسب صحيح |
Müşterilere temizlik formu verdim böylece bizden ne istediklerini hep bildik. | Open Subtitles | أعطيت العملاء استمارات للتنظيف حتي لا ننسي أشياء يريدوننا أن نفعلها |
Çünkü bu piç kuruları bizim bu yüzden kavga etmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | لأن أولئك الملاعين يريدوننا أن نتشاجر على الصحن الممتلئ خذه |
Şimdi bizden mülteciler gibi çadırlara, okullara taşınmamızı istiyorlar. | Open Subtitles | والآن يريدوننا أن ننتقل إلى مخيمات كاللاجئين |
Harika. Jimmy, sanırım sağa çekmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | عظيم جيمي، على ما أعتقد يريدوننا أن ننسحب إنتهى |
- Ve seni ajan olarak işe almamızı istiyorlar. | Open Subtitles | و يريدوننا أن نوظـِّفك كواحدٍ من عملائنا |
Gelecek yıl profesyonel ligde oynamamızı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدوننا أن نتحول إلى الاحتراف العام القادم |
Çıkıp başka bir şarkı söylememizi istiyorlar | Open Subtitles | يريدوننا أن نلعب أغنية أخرى إنه جيد إذهبوا يا رجال |
Playoff maçında hükmen yenik sayılmamızı istiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يريدوننا أن نحضر إلى اللعبة القادمة |
Pekala, dur. Bir saniye. Bir elması çalmamızı mı istiyorlar? | Open Subtitles | حسناً, الانتظار الصمود لذلك هم يريدوننا أن نسرق الماس؟ |
Hayır, bunu istiyorlar. Hiç şansımızın olmadığını düşünmemizi. | Open Subtitles | كلا، هنا يريدوننا أن نتواجد يظنون ليس بيدينا حيلة |
Tamam, teşekkürler. Oraya geleceğiz. Oraya gitmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | حسناً , سنأتي بالحال يريدوننا أن نأتي إليهم |
Bunların hepsi geri zekâlı ve kalın kafalılar ve bizi klasik sınır uçuşuna zorlamak istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم مجموعة من الأغبياء يريدوننا أن نقوم بدوريات طيران روتينية |
Şimdiyse dışarıdaki ibnelerin başı sıkıştı ve Calzones'i öldürmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | وبما أن هؤلاء الأوغاد في مأزق الآن، يريدوننا أن نقتله نحن |
Yukarıdaki çocuklar, cinayet davasıyla ilgilenmemizi istiyorlar. | Open Subtitles | الأولاد بالأعلى يريدوننا أن نشارك في تحقيق جريمة قتل. |
Görünüşe bakılırsa, yöntemlerine müdahale etmemizi istemiyorlar. | Open Subtitles | على ما يبدو، لا يريدوننا أن نتدخل في طرقهم |
Sanırım o İranlı adamlar öpüşmemizi istediler. | Open Subtitles | أعتقد أن الشباب الفارسيين يريدوننا أن نقبل بعضنا |
Okumamızı istediklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون إنهم يريدوننا أن ندرس لكن هذا ليس صحيحا |
Arabalarını almamızı istemiyorlarsa, anahtarları üzerinde bırakmayacaklar. | Open Subtitles | مهلا، إذا كانوا لا يريدوننا أن نقترضها، لا ينبغي لهم ترك المفاتيح فيها. |