Çünkü onların istediklerini bu. Zaten nasıl olursa olsun rol yapmanı istiyorlar. | Open Subtitles | لأن هذا ما يريدونه يريدون منك أن تمثل عليهم بطريقة أو بأخرى |
Sadece ne hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü söylemenizi istiyorlar ve çözüme girişiyorlar. | TED | يريدون منك أنت تشاركهم أحاسيسك وما تفكر فيه. وأن نصل إلى الحل. |
Ama bu insanlar sizden yardım etmenizi istiyorlar. Tamam. | Open Subtitles | لكن هؤلاء الناس يريدون منك التبـرع حسناً |
Seninle konuşmak için çok az sürem olduğunu söylediler. İmzalamanı istedikleri bir kağıt varmış. | Open Subtitles | قالوا إن لدي دقيقة لأتكلم إليك لكن ثمة ورقة يريدون منك توقيعها |
Onlar bu dosyaları gönderdiler. Çünkü bakmanı istedikleri o dosyalar idi. | Open Subtitles | أرسلوا تلك الملفات لأنّهم يريدون منك النّظر إلى هناك |
Ayrıca Baxter ve federaller senden ne konuda tanıklık yapmanı istediler biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف كذلك أنه سبب الذي يجعل باكستر والفيدراليين يريدون منك أن تشهد. |
Seni, annenin kötü biri olduğuna inandırmak istiyorlardı. | Open Subtitles | يريدون منك أن تعتقد بأن أمك كانت سيئة. |
Neyse, senden bu şovda 2 tane şarkı söylemeni istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون منك أن تلقي أغنيتين في تلك الفقرة. |
Yayımlanmamış bir çalışmayı okumanı ve eleştirmeni istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون منك قراءة عمل غير منشور، ثم تقدّمين نقداً ذا رؤية. |
Senin, klüplerine üye olmanı istiyorlar, ama seni zorlayamazlar. | Open Subtitles | انهم يريدون منك الانضمام إلى ناديهم. تألق منهم في ضربة وأجبرتها على الفرار. |
Senin ofislerine gelmeni ve okumanı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون منك أن تأتى لمكاتبهم و تقرأين الدور |
Dövüşemeyeceğin bir yere gelmeni istiyorlar, seni öldürebilirler. | Open Subtitles | يريدون منك الذهاب الى حيث لا تستطيع القتال وبعد ذلك يقتلونك |
Gözlemlemek ve değerlendirmek için sadece 48 saat burada olmanı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون منك قضاء 48 ساعة فقط لملاحظتك وتقييم تصرفاتك |
Şu arkadaşların seni kaçıranlar sence ne hakkında konuşmak istiyorlar? | Open Subtitles | أصدقاؤك الذين أخذوك ماذا تظنين أنهم يريدون منك ؟ |
- Peki, gelsin. Tanışır, el sıkışırız. - Kopenhag'a gitmeni istiyorlar. | Open Subtitles | فليأتِ، وسأصافحه يريدون منك الذهاب إلى كوبنهاكن |
Bir konudan bahsettiklerinde, bizden istedikleri şey, tam zıddını yapmaktır. | Open Subtitles | أنا أقول لك، يا رجل عندما يخبروك بشيء معين، فهم يريدون منك القيام بعكسه تمامـًا |
Tabaktan yemeni isterler, ama üniversiteli kızların tek istedikleri onlara iyi fotoğraf çekebildiklerini söylemen. | Open Subtitles | و لكن الفتيات الجامعية كل ما يريدون منك فعله هو أنّ تخبرهم أنّ صورهم بها أمكانيات |
Kurtulmak istedikleri biri var. Bunu senin yapmanı istiyorlar. | Open Subtitles | هنالك شخص يريدون التخلص منه و يريدون منك أنت أن تقوم بذلك. |
İnsanlar benden, yeniden düşünmeni söylememi istediler. | Open Subtitles | الكثير من الاصدقاء يريدون منك اعادة التفكير في هذا |
-Ne istiyorlardı ki? | Open Subtitles | ماذا كانوا يريدون منك |