"يسألني عن" - Traduction Arabe en Turc

• sordu
• soruyor
• sorup
• sormaz
• sormaya
• sormadı

Skandalla ilgili bir şey sormadı. Sadece Voss'un kiminle çıktığını sordu.
حسنا، لم يسألني عن أعمال فوس، كل ما أراد معرفته عمن كان يواعدها

Geçen iki hafta boyunca bana patlayıcılar hakkında sorular sordu.
في الأسبوعين الماضيين كان يسألني عن المتفجرات.

Bana bir cesedin, karaborsada ne kadara gittiğini soruyor.
هو يسألني عن عدد الجثث المختارة لبيعها في السوق السوداء

Onda sonra bir baktım, işle ilgili sorular soruyor bana.
ما اعرفه بعدها, إنه يسألني عن بضعه أفكار للعمل

Bitirilmeyen yemekleri ne yaptığımızı sorup duruyordu.
ظل يسألني عن ما نفعله في الطعام المتبقي من الزبائن

Ne hissettiğimi hiç sormaz.
..لا يسألني عن شعوري أبداً, مجرد

burada çalışan bir kızı sormaya başladı. Serseri, tam bir kabadayı gibiydi.
بدأ يسألني عن فتاة عملت هنا ثم صار عنيفا وبدايمسك بي

Nasıl bir patron olduğunu, seni ne kadardır tanıdığımı, ve seni en iyi hangi hayvanın tanımlayacağını sordu.
وأخذ يسألني عن طبيعتك كمدير، ومدة معرفتي بك، وأي الحيوانات أقرب إلى شخصيتك

Polis beni arayım olay hakkında sorular sordu, senin de adın geçti.
إتصل بي شرطي يسألني عن ذلك مستعملا إسمك.

Onunla ilgili bir şey sordu, ama ben hiç bilmiyordum.
لقد سألني عن شيء كهذا ...ولكن لم يسألني عن

Söylediğim gibi, bana Clare heykelinin hangisi olduğunu sordu!
! كما قلت سابقا , لأنه كان يسألني عن تمثال لـ كلير

Seyahatlere çıktım, üniversiteye gittim. Niye soruyor?
نعم أقصد لقد سافرت ـ أرتدت الجامعة أسف ، لماذا يسألني عن ذلك؟

Bana hep Sloan'ı soruyor ve yüzüne o y.vşak gülümsemeyi takınıyor.
ما باله؟ كل مرة ألتقيه يسألني عن أحوال (سلون) بابتسامة ماكرة

Günümü soruyor, hayatıma ilgi gösteriyor.
إنه يسألني عن يومي ويهتم بحياتي

Yani, sürekli bir şeyler soruyor.
أعني، لقد كان يسألني عن أمور

Ama genellikle babam planımın ne olduğunu sorup durdu.
بالتأكيد. ولكن في الغالب لأن والدي ظل يسألني عن خطتي

Şef önerilerimi pek sormaz.
الطاهي عادة يسألني عن اقتراحاتي

Bana okul partileri hakkında sorular sormaya başlamıştı ama benim alakam yok artık o işlerle.
بدأ يسألني عن "حفلات المدارس", ثم خرجت.

Kimliğimi bile sormadı.
هو لم يسألني عن هويتي حتى.