Ve ben bunu çok konforlu bir ışıklandırma olarak görüyorum, rahatlamamızda ve düşünmemizde bize yardımcı oluyor. Aynı zamanda şöyle birşey de olabilir: | TED | وأرى أن هذا هو النوع من الضوء مريح جدا فهو يساعدنا على الاسترخاء والتفكير. كما يمكن أن يكون شيئا من هذا القبيل : |
Bu yapay yaşam deneyleri cansız sistemlerden canlı sistemlere doğru olası bir geçiş yolunu tanımlamamızda bize yardımcı olmaktadır. | TED | لذا فإن إجراء تجارب الحياة المصطنعة هذه يساعدنا على تعريف السبيل المحتمل بين الأنظمة غير الحية والحية. |
Çok ilginçtir ki, bu robot bu ölçekte böceklerin nasıl hareket ettiğini anlamamızda yardımcı oluyor. | TED | والشيء المثير للاهتمام أن هذا الروبوت يمكن أن يساعدنا على اكتشاف كيفية حركة الحشرات الصغيرة الحجم. |
Ve fikir şu ki,birşeylere baktığımız zaman bize en çok sarı ışık yardımcı olur, en çok sarı ışığa hassasızdır. | TED | وهناك فكرة أنه عندما ننظر إلى الأشياء ، فالضوء الأصفر هو الذي يساعدنا على الأكثر في تبين الاشياء ورؤيتها لانه اللون الذي نحن الأكثر حساسية له |
Seni programda tutmaya devam edip, etmememiz hakkında bize yardımı olacaktır. | Open Subtitles | سوف يساعدنا على معرفة إذا كُنا سنبقيك فى البرنامج أو لا |
Belki bu bir tane bulmamıza yardım eder. | Open Subtitles | ربما هذا سوف يساعدنا على الحصول على واحد. |
Protomolekül elimize geçtikten sonra Cortazar protomolekülü anlamamıza yardım edecek. | Open Subtitles | بعد ذلك سنحصل عليه و كورتازار سوف يساعدنا على فهمه |
Doktorları bulmamıza yardım edebilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف شخصاً قد يساعدنا على العثور على هؤلاء الدكاترة. |
- Bunu niçin yaptığını anlamamıza yardımcı olabilecek her şeyi. | Open Subtitles | أى شىء يساعدنا على معرفة سبب فعله لذلك متأكدة؟ |
Ama bu noktada bize söyleyeceğin her şey gerçeği öğrenmemizde bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | لكن في هذه المرحلة أي شيئ يمكنك إخبارنا به سوف يساعدنا على كشف الحقيقة |
Bakalım bize yardımcı olabilecek bir şeyler bulmuş mu. | Open Subtitles | لأرى إن كانت قد وجدت شيئاً قد يساعدنا على تضييق نطاق البحث |
Eğer tıbbi müdaheleye ihtiyacı varsa savaş oyununda onun diğer adımlarıyla ilgili bize yardımcı olabilir. | Open Subtitles | إن كان يحتاج إلى رعاية طبّية فإن ذلك سوف يساعدنا على توقّع خطوته التالية |
Ayrıca biliyoruz ki, iş yerine doğal saçımızla gelmeye teşvik edildiğimizde özellikle değer verildiğimizi hissediyoruz ve bu da profesyonel gelişmemize yardımcı oluyor. | TED | ونحن أيضًا نعرف حينما نطالب باستخدام شعرنا الطبيعي في مجال العمل، يعزز ذلك تقدير الآخرين لنا وبالتالي هذا يساعدنا على الازدهار والنهوض مهنيًا. |
Bizce oyunculuk daha yaratıcı çözümlere ulaşmamıza yardımcı oluyor. | TED | نحن نعتقد بأن اللعب يساعدنا على ابتكار حلول خلاقة ومبدعة |
İşimizi daha iyi yapmamıza, ve yaparken kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı oluyor. | TED | وأنه يساعدنا على القيام بعملنا بشكل أفضل، ويساعدنا على الشعور بشكل أفضل عندما نقوم بهذه الأعمال. |
Nesilden nesle anlatılmış olan hikâyeler üzüntü ve sevinç gözyaşlarımızın nedenlerini anlamımıza yardımcı olur. | Open Subtitles | مرت القصص من جيل الى جيل... يساعدنا على فهم السبب لدموعنا من الحزن... ودموع الفرح. |
Kendini sorgulamak iyidir. Olgunlaşmana yardımcı olur. | Open Subtitles | التأمل الداخلي جيد، يساعدنا على النضج |
Bu, kim olduğumuzu keşfetmeye yardımcı olur. | Open Subtitles | هذا يساعدنا على اكتشاف هوياتنا |
Belki pazılın diğer parçasını bulmamıza yardımı olur. | Open Subtitles | قد يساعدنا على العثور على قطعة أخرى من الأحجية |
Belki de konuşmamız bizi bu tuhaf durumdan kurtarmaya yardım eder ve bizi tekrar arkadaş yapar. | Open Subtitles | ربما الحديث عنه سوف يساعدنا على الخروج من المنطقة الغريبة ويضعنا في منطقة الأصدقاء |
Kızı bulacağız, o da bizim bölgeden kaçmamıza yardım edecek. | Open Subtitles | نجدها له وسوف يساعدنا على الهروب من هنا |
Şimdi, şu resimlerde bunu yapmamıza yardım edebilecek herhangi bir şey görüyor muyuz? | Open Subtitles | الآن، أنري أيّ شيء في تلكَ الصور قد يساعدنا على فعل هذا؟ |
Yaptığı şeyi niçin yaptığını anlamamıza yardımcı olabilecek bir şeyler bulup bulamayacağımı anlamak için. Ne oldu? | Open Subtitles | لأجد أى شىء قد يساعدنا على فهم ما يفعله ما الأخبار؟ |