Ama eğer bu kadar çılgın, yabani bir yaratık saatte 40 mil (64 km) yüzüyor ve kendi kanını ısıtıyorsa, balık yetiştiriciliği için iyi bir aday değildir. | TED | ولكن إذا حصلت على هذا المجنون، مخلوق البرية الذي يسبح بسرعة 40 ميل في الساعة ويسخن دمه فهو ليس مرشح لاستزراعه سمكيا. |
Av kuşu gibi uçmayı öğrenmiş ve şimdi de su kuşu gibi yüzüyor. | Open Subtitles | لقد تعلم بالفعل الطيران مثل دجاج البرية و الآن ، إنه يسبح مثل دجاج الماء |
Bir akrep nehri geçmek istiyor, ama yüzme bilmiyor. | Open Subtitles | عقرب يريد أن يعبر النهر, ولكنه لايستطيع أن يسبح. |
Çok derin sularda yüzmek olurdu bu. Bana o tarz biri gibi görünmedi. | Open Subtitles | فسيكون يسبح في مياه عميقة جدًا، إنه لا يتعامل معي شخصيًا |
Balıkları ilk kez o zaman limon dilimleri ve tereyağ dışında birşeyin içinde yüzerken gördüm. | TED | عندما عرفت لأول مرة أن السمك يسبح في شئ آخر غير شرائح الليمون والزبدة. |
DJ: Biz araç sahiplerinin bir kuralı da... ...şudur; araçta batan kişi... ...timsahlarla yüzmeye gider. | TED | ديريك : وحتماً .. هناك قاعدة في البرية .. هي ان من يغرق السيارة هو من يتوجب عليه ان يسبح مع التماسيح |
43 gün boyunca izlendi, 1,700 km. yüzerek, veya 1,000 milden daha fazla. | TED | وقد تم تعقبه لمدة 43 يوما وهو يسبح مسافة 1700 كيلومتر او اكثر من 1000 ميل |
Tüm bunlar olurken bu salak niye dün gece gölde yüzüyordu? | Open Subtitles | لماذا هذا الاحمق كان يسبح بالبحيره بالليل مع كل هذه الاحداث؟ |
bir Cleaner Wrasse besin ve parazitler için morinonun ağzında yüzüyor. | Open Subtitles | المتوقف النظيف يسبح مباشرةً إلى فمّ المرجان للتغذية والطفيليات |
Efendin derin sularda yüzüyor. Yakında bir gün dalgaların altında boğulabilir. | Open Subtitles | ،سيّدك يسبح في مياه عميقة يوماً ما قريباً سوف يختفي تحت الأمواج |
Komşumun amcası yaptırdı. Şu an Porto Riko'da yüzüyor. | Open Subtitles | عم جارى حظى بواحد، و هو يسبح فى بورتريكو الان |
Hadi Ruslara Volga'da yüzme öğretelim. | Open Subtitles | الان دعنا نعلم ايفان كيف يسبح في نهر الفولغا |
Dorothy, tereddüt etmeden, şöyle dedi, "Evet baba, geriye doğru yüzmek için de kafalarını sallarlar." | TED | بدون تردد أجابت دورثي الصغيرة "نعم ، يا أبي والسمك يسبح للخلف بهز رأسه." |
Sanırım başka bir şey olmasından korkuyorlar, çünkü yüzerken ışık çıkarıyor. | Open Subtitles | ولكن الجيش .. أعتقد بأنه كان يخشى بأن يكون شيئاً أخر لإنه عندما يسبح .. |
Suya girdiğinde küçük bacakları, kuyruğu yüzmeye başlar. | Open Subtitles | عندما تلقينه بالماء، سيقانه الصغيرة وذيله تتمايل كأنه يسبح |
O hippi küvetinize gireceğim ve inandığım her şeyi bir kenara bırakarak bu bebeğim içimden yüzerek çıkmasını sağlayacağım ve rahmimden fırlayıp, bir mantar gibi yüzmesini umacağım. | Open Subtitles | سأدخل إلى حوضك المائي هذا وسأفعل كل ما بوسعي وسأدع الطفل يسبح ليخرج مني وآمل أن يطفو على السطح كالفلينة |
Öyle bir kaçışı vardı ki. sanki onu kurtarabileceğimizi biliyormuş gibi bize doğru yüzüyordu etrafındaki bazı ağları bile çıkarmıştı ve nefes almak için her su üstüne çıkışında arkasındaki o feci kanamayı görüyorduk. | Open Subtitles | رأيناه يحاول الهرب كان يسبح في اتجاهنا مباشرة إلى الشاطئ وتمكّن من تجاوز عدة شباك |
Aşağıya inseydik, içinde yüzdüğü para havuzunu bulurduk, o İrlanda... | Open Subtitles | إذا نزلنا السلالم ربما وجدنا حفرة المال التي يسبح بها |
Edmond çuvalı yırtarak kurtulur ve Monte Cristo Adası'na kadar yüzer de yüzer. | Open Subtitles | و ايدموند يخرج حرا من الحقيبة ويسبح و يسبح الى جزير مونتي كريستو |
Kim bir havuza 200,000 dolar harcayıp ta yüzmez ki? | Open Subtitles | من ينفق مائتى ألف دولار على حمام سباحة و هو لا يسبح أساساً ؟ |
Bırak herif köpekbalıklarıyla yüzsün, ben filme çekeyim, bunu arkadaşlarına göstersin yada her neyse. | Open Subtitles | تدعين الرجل يسبح مع القروش وهو يريه لأصدقائه أو اياً كان |
Gece, okyanus mezardaki piyanomu düşünüyorum ve bazen de kendimin onun üzerinde yüzdüğünü. | Open Subtitles | في الليل أتخيل البيانو الخاص بي يسبح في قبر وأحيانا أجد نفسي تعوم أعلى منه |
Zihnimizin ürettiği, o ters yüzen balıkların farkına varmayı öğretti. | TED | علمني أن ألاحظ السمك الذي يسبح للخلف الذي خلقه عقلنا. |
Genel Müdüre Hayat Sigortası Lazım Şirketini Kaybedebilir Büyük beyazlarla yüzmüş. | Open Subtitles | لقد حدث ذلك بينما كان يسبح الأسبوع الماضي مع القرش الأبيض |
Geum Jan Di'den başka tanıdığımız yüzücü mü var? | Open Subtitles | هل تعرف اي أحد آخر يسبح غير كوم جاندي؟ |