"يستحقّه" - Traduction Arabe en Turc

• hak ettiği
• haketmiyor

İkimizin de sonuna dek hak ettiği münasip birleşmeyi istediğim için arayamazdım.
إلاّ إذا أردتُ لمّ الشمل السليم الذي يستحقّه كِلانا

Şimdi eğer onu benden çalmaya çalışan korkak yüzünü gösterirse ben de ona hak ettiği cezayı veririm.
والآن الجبان الذي حاول سرقتها منّي سيتكرّم ويريني وجهه وسأنزل به العقاب الذي يستحقّه

Sürünün hak ettiği lider olman konusunda yardım edebilirim.
بأمكاني مساعدتك لتغدو القائد الذي يستحقّه قطيعك.

Suyu haketmiyor.
فهو لا يستحقّه

Tamam, kitap hak ettiği ilgiyi toplamadı.
لم يتلقّ الكتاب ما يستحقّه من استجابة

"...hak ettiği kadarını alacaktır"
سيظفر بما يستحقّه

O adamın hak ettiği cezayı bulacağından eminim.
واثق بأنّه سينال ما يستحقّه -كيف حالك؟

Bu, tam onun hak ettiği şey.
يبدو وكأن هذا ما يستحقّه.