Bence, bu adamların savaşmaya değecek bir nedeni var. Yaptığımız bu değil mi? | Open Subtitles | هؤلاء الرجال لديهم سبب يستحق القتال من أجله , أليس هذا ما نفعل |
Uğruna savaşmaya değecek tek şey oğlum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كان يستحق القتال من أجله هو إبني |
Bizi daha iyi birer insan yapıp, savaşmaya değecek şeyler veriyor. | Open Subtitles | يجعلوننا أفضل، وتعطينا شيئا يستحق القتال من اجله. |
Uğruna savaşılacak çok şey var. savaşmaya değecek çok şey.. | Open Subtitles | و هذا أمر يستحق القتال من أجله |
Uğruna savaşmaya değecek bir yanı yok. | Open Subtitles | ولست واثقاً بأنه يستحق القتال من أجله. |
Uğruna savaşmaya değecek bir şeyiniz var. | Open Subtitles | شيء يستحق القتال من أجله. |