Anne dün gece hani bilmeyi hak ediyor demiştin. | Open Subtitles | ماما, الليله قلتي بأنه يستحق معرفة الحقيقة |
Orson gerçeği bilmeyi hak ediyor. Ve bunu benden duymalı, bir pankarttan değil. | Open Subtitles | أورسون" يستحق معرفة الحقيقة" وعليه أن يسمعها مني ، وليس من لافتة |
Durumu kontrol altına aldığımızı bilmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | إنّه يستحق معرفة أننا نسيطر على الوضع. |
Bence gerçeği bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | أظن ، أنه يستحق معرفة الحقيقة. |
Onunla konuşmalıydım, Mike. Gerçeği bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | "أردت التحدث إليه ، "مايك إنه يستحق معرفة الحقيقة |
Gerçeği bilmeye hakkı var! | Open Subtitles | إنه يستحق معرفة الحقيقة. |
Belki babası hakkındaki gerçekleri bilmeyi hak ediyordur. | Open Subtitles | ربما يستحق معرفة حقيقة والده |
Angie, o senin kocan. Gerçeği bilmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | (انجي) إنه زوجكِ ، إنه يستحق معرفة الحقيقة |
- Gerçeği bilmeyi hak ettiğini düşünüyorsun değil mi? | Open Subtitles | -هل تعتقد أنه يستحق معرفة الحقيقة؟ |
Haklısın, Jimmy gerçeği bilmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | أنت على حق (جيمي) ، يستحق معرفة الحقيقة |