Şu an konuşabiliyor, çünkü Tollan Klorel'i susturacak bir teknoloji kullanıyor. | Open Subtitles | هو يستطيع التحدث الآن فقط بسبب تولان تستعمل تقنيتها لإسكات كلوريل |
Ve temel Dugan söylemek ikimizin de konuşabiliyor ikimizde Çünkü işsiz kaybedenler? | Open Subtitles | و تخبر المديرة دوغان بذلك و لا أحد مننا يستطيع التحدث لأننا عاطلين عن العمل ؟ |
Bu kedi, Binx, tamam mı? konuşabiliyor. | Open Subtitles | هذا القط, بنيكس أنه يستطيع التحدث |
Çünkü konuşabilseydi, sanırım İtalyan aksanı olurdu. | Open Subtitles | بسبب أنه يستطيع التحدث أعتقد أنه يملك لكنة أيطالية |
"Eğer vajinan konuşabilseydi, iki kelimeyle ne derdi?" | Open Subtitles | "إذا فرجك يستطيع التحدث ماذا سيقول, فى كلمتين؟" |
- Ne gücü? Tanrı biliyor. Eskiden, herşeyle konuşabiliyordu. | Open Subtitles | الربيعلمذلك,في الايامالخوالي, كل شي كان يستطيع التحدث. |
Tabii ki hayır! O zaten konuşabiliyordu. | Open Subtitles | بالطبع لا ، يستطيع التحدث بالفعل |
konuşabiliyor. konuşabiliyor. konuşabiliyor. | Open Subtitles | يستطيع التحدث ، سيتطيع التحدث |
- konuşabiliyor. konuşabiliyor. - Şarkı da söyleyebiliyorum... | Open Subtitles | يستطيع التحدث - استطيع الغناء - |
- Ama konuşabiliyor. | Open Subtitles | -لكنه يستطيع التحدث |
Bebek konuşabiliyor. | Open Subtitles | الطفل يستطيع التحدث! |
konuşabiliyor. | Open Subtitles | يستطيع التحدث |
konuşabiliyor! | Open Subtitles | يستطيع التحدث! |
Michael konuşabilseydi ne kadar güzel olurdu. | Open Subtitles | سكون عظيما لو أن مايكل يستطيع التحدث |