"يستطيع مساعدتك" - Traduction Arabe en Turc

• yardım edebilecek
• yardım edebilir
• yardım edemez
• yardım edecek
• yardım edebileceğini

Sana yardım edebilecek tek kişi benim. Başka hiç kimse değil.
.أنا الوحيد الذي يستطيع مساعدتك و لا أحد غيري

Sadece sana yardım edebilecek biri. Eğer sen de bana edersen.
لنقل فحسب إنني شخص يستطيع مساعدتك إن ساعدتني

Sizi Harvey'le tanıştırabilirim. Belki o size yardım edebilir.
أستطيع أن أقدّمكِ الى هارفي ربّما يستطيع مساعدتك

Hamileliğiniz ilerlerken, ortağınız, apış aranızı büyük doğum gerilimine hazırlamanıza yardım edebilir.
بينما حملك يتقدم شريكك يستطيع مساعدتك عن طريق التدرب على مهبلك من اجل التوسيع الاكبر للولادة

Tanrın yardım edemez. Sadece ben edebilirim.
إلهك لا يستطيع مساعدتك الأن . أنا فقط أستطيع

Evde bunları arabadan indirmene yardım edecek kimse var mı?
أثمّة أحد بالطرف الآخر يستطيع مساعدتك في تنزيل هذه الأغراض؟

Sana yardım edebileceğini düşündüğüm bir doktor arakadaşım var.
لديّ طبيب صديق وأعتقد أنه يستطيع مساعدتك.

Ama ben.. size yardım edebilecek kişi ben değilim.
ولكنى لست الشخص الذى يستطيع مساعدتك فى هذا

O zaman, madem tek yolun bu olduğunu düşünüyorsun, sana yardım edebilecek birini tanıyorum.
حسنا اذا اذا كنت تعتقد انها الطريقه الوحيده اعرف شخصا يستطيع مساعدتك

Aslında eğer işin içyüzünü anlarsanız, size yardım edebilecek son kişi olduğumu görebilirsiniz.
، إذاً كنت تبحث عن خفاياه فمن المحتمل أني آخر شخصٍ . يستطيع مساعدتك

Sana bu konuda yardım edebilecek kimse yok mu?
إن لم تعني شيئًا لك، إذًا فما زال مزعجًا فحسب أهناك من يستطيع مساعدتك بهذا؟

Sana yardım edebilecek biri varsa bu odur.
لانة لو أن هناك أى أحد يستطيع مساعدتك فستكون هيا

Bunu sadece Büyücü yapabiliyordu. Belki o sana yardım edebilir.
السـاحر وحده من فعل ذلك ربما يستطيع مساعدتك

Belki sana bu şey yardım edebilir. İzle onu. Sonunda.
ربما هذا يستطيع مساعدتك قم بمطارته

Profesör yardım edebilir. O düzeltebilir.
ان البرفيسور يستطيع مساعدتك انه سيعالجك

Şimdi yardım edemez Alex. Şimdi tek ben varım.
ولكنها لا تستطيع مساعدتك الآن أنا الوحيد الذي يستطيع مساعدتك

Eğer bana karşıysan Tanrı bile sana yardım edemez.
ولو كنتَ ضدّي حتى الله لا يستطيع مساعدتك

O sana yardım edemez. Kimse yardım edemez.
إنه لا يستطيع مساعدتك لا أحد بإمكانه هذا

Sana şu anda yardım edecek tek kişi benim.
أنا الرجل الوحيد الذي يستطيع مساعدتك الآن

Ama biliyorsun, bir doktora görünmelisin. - Sana yardım edecek bir profesyonele.
لكنّك تدرك أنّ عليك أن ترى طبيباً أخصائيّ يستطيع مساعدتك

Sana yardım edebileceğini düşündüğüm biri var.
هناك شخص أعرفه، أظنّ أنّه قد يستطيع مساعدتك

Çünkü sana yardım edebileceğini düşünüyor.
لانه يعتقد انه يستطيع مساعدتك