"يستعمل" - Traduction Arabe en Turc

    • kullanan
        
    • kullanır
        
    • kullanılıyor
        
    • kullandığını
        
    • kullanmıyor
        
    • kullanılan
        
    • kullanıyormuş
        
    • kullanılabilir
        
    • kullandı
        
    • kullanarak
        
    • kullanmak
        
    • kullanmadı
        
    • kullandığı
        
    • kullanmaz
        
    • kullanmasına
        
    Tamam, öyleyse başkasının fotoğrafını kullanan fena şekilde obez bir yamyam. Open Subtitles إذاً هو آكل لحوم بشر بدين يستعمل صورة شخص آخر له.
    Bildiğimiz bir tek kişi bu tip silah kullanır. Open Subtitles فقط شخص واحد نعرفة يستعمل هذا النوع من المسدسات
    Üretilen soya fasulyelerinin %95'i Avrupa ve Asya'daki çiftlik hayvanlarında ve kümeslerde kullanılıyor. Open Subtitles خمس وتسعون بالمئة من الصويا يستعمل لتغذية الحيوانات والدواجن في أوروبا و آسيا
    İtalya'dan erken döndüm, çünkü Doktor Kenny'nin pompa kullandığını fark ettim. Open Subtitles رجعت مبكراً من ايطاليا لأنى اكتشفت أن الدكتور كينى يستعمل مضخه
    Gelecekte depo objeler kontrol altında tutmak için mor sazhorozlarını kullanmıyor mu? Open Subtitles لم يعد المستودع في المستقبل يستعمل دجاج الماء الأرجواني لتحييد القطع الأثرية؟
    Kurbanın elleri, gemi depolarında kullanılan 7 cm zincirle bağlanmış. Open Subtitles وكان مكبل اليدين بقيد من النوع الذي يستعمل في السفن
    O aptal fırın temizleyicilerini kullanıyormuş. Kutuyu içinde bırakmış. Open Subtitles كان يستعمل منظفاً للفرن، ترك العلبة بالداخل.
    Söyleyeceğin veya yapacağın her şey mahkemede aleyhine kullanılabilir. Open Subtitles أيّ شيء تقوله يمكن أن يستعمل ضدّك في المحكمة
    Hayır, sağını kullandı. Gazeteyi soluyla tutuyordu. Open Subtitles لا ، كان يستعمل يده اليمنى ويحملالجريدةفي يدهاليسرى.
    üç, beş, yedi , dokuz ilaç kullanan hastalar var. TED وكما قلت سابقا، يوجد من يستعمل 3 أو 5 أو 7 أو 9 أدوية في نفس الوقت.
    Su fışkırtan delgiyi ilk kullanan dişçiymişsiniz. Open Subtitles تومي أخبرني أنك أول طبيب أسنان يستعمل ذلك المثقاب لبخ الماء
    Başka bir enerji türü kullanan bir silah. Enerji silahından daha az güçlü. Open Subtitles انه يستعمل شكل مختلف من الطاقة واقل قوة من أسلحة الصولجان
    Her zaman sevgilisinin kardeşinin evini kullanır. Open Subtitles إنه فقط يستعمل هذا المكان شقة أخو صديقته
    Bu nedenledir ki, matador boğayı kendisine doğru çekmek için pelerin kullanır. Open Subtitles لهذا الماتادور يستعمل الوشاح لجذب الثور له
    Bir çok akıllıca yöntem kullanılıyor, ama basitleştirirsek, iki şeye diğerlerinden daha çok bakıyor. TED يستعمل غوغل بعض الذكاء لإكمال هذا، و لكن ببساطة شديدة، إنهم ينطرون إلى شيئين أكثر من أي شيءٍ.
    Evet, iğnelerin iğne koluna lehimlenmesinde kullanılıyor. Open Subtitles أجل يستعمل لتصنيع الخقن للحامها مع ذراع الحقن
    Bir çocuğun hayal gücünü kullandığını duydum. Durması lazım. Open Subtitles سمعت أن يوجد طفل بهذه الحافلة يستعمل مخيّلته ، وجئت لأوقفه
    Bunların hiçbiri organizmaları kullanmıyor. TED مامن أحد يستعمل الكائنات الحية في هذا الأمر.
    İş cocuklara geldiğinde ticari seks amacıyla yönlendirilen veya kullanılan, 18 yaş altındaki reşit olmayan her birey, otomatik olarak bir mağdurdur. TED وعندما يتعلق الأمر بالأطفال، أي قاصر تحت سن 18 سنة يُنقَل، أو يستعمل لتجارة الجنس، هو ضحية تلقائياً.
    Smith, geçici bir telefon kullanıyormuş ve e-posta hesapları, iptal edilmiş. Open Subtitles سميث كان يستعمل هاتف مؤقت و حساباته الالكترونية ألغيت
    Ama gerçekten, sanki bu para daha iyi bir şey için kullanılabilir. Open Subtitles لكن حقاً، إنه يبدو وكأنه يمكن أن يستعمل هذا المال في شيء أفضل.
    Ona öğrettiğim kung-fu'yu kullandı ve bana utanç getirdi! Open Subtitles يستعمل الكونج فو الذي علمتهوله ويجلب لي العار
    Bu yöntemi kullanarak sıcaklığı çömleğin içine yatay olarak veriyor. Open Subtitles الان هو يستعمل الالة سوف تكون الحرارة من كل الجوانب
    Kim böyle bir paçavrayı kullanmak istemez? Open Subtitles ما نوع الرجل الذي لا يستعمل منشفة مثل هذه؟
    Diğer tüm şirketler orada değil. Kimse "Anlaştık" kelimesini kullanmadı. Open Subtitles لم تكن جميع الشركات موجودة ولم يستعمل احد كلمة اتفاقية
    Gelişmekte olan ülkelerdeki büyük eşitsizlik bunun görülmesini güçleştiriyor, örneğin, taşımacılık açısından, gelişmiş bir şehir, yoksulların dahi araba kullandığı bir şehir değil, tam tersi zenginlerin dahi toplu taşıma kullandıkları bir şehirdir. TED التفاوت الطبقي الكبير في البلدان النامية يجعل من الصعب أن نرى، على سبيل المثال، أن في مجال النقل، المدينة المتقدمة ليست التي يركب فيها الفقراء سيارات بل أين يستعمل الأغنياء وسائل النقل العمومية.
    İyi de Heather birçok kelimesini hiç kullanmaz ki. Open Subtitles تلك جيدة لكن هذر لن يستعمل عدد كبير من الكلمة.
    Kara Kazan'ı bulmak için Hen Wen'i kullanmasına engel olmalısın. Open Subtitles لابد أن تأكد أنه لن يستعمل هن وان لإيجاد العظيم الأسود

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus