Sanırım o bobini üst rafa kadar uzatmaya çalışırken metal kap üzerine düştü. | Open Subtitles | أترون هذا الملف؟ عتقد أنه كان يحاول أن يصل إلبه قبل أن يسقط |
Ve sonunda, küçük adamın büyük adamın içine düştüğünü duyacağız. | TED | و في النهاية، سنسمع الأصغر منهما يسقط على الآخر. |
Uzun zaman önce bu çatıdan düşen taş hala düşüyor. | Open Subtitles | الجحر الذى سقط من السقف منذ وقت طويل مازال يسقط |
Biri kenarlardan düşmeden önce aşağıya inelim. | Open Subtitles | لنعود إلى أسفل قبل أن يسقط أحدنا من الحافة |
Fakat hayır, sadece mekanik yürüyüş şeklini sabitledi ve robot düşmedi. | TED | ولكن لا، قام الميكانيكيون بتثبيت الحركة فقط، والروبوت لم يسقط. |
Bu şekilde yaşamaya devam ederse, büyük ihtimalle tekrar yataklara düşecek. | Open Subtitles | من المرجح أن يسقط مريضا ثانية, إذا تابع ايقاع حياته السريع |
Uyurgezere bağırmazsın. düşüp boynunu kırabilir. | Open Subtitles | لأنه لا ينبغي أن تصرخ في شخص يمشي في نومه فقد يسقط و يكسر عنقه. |
Çocuk çocukken yere düşen tüm kirazlar sanki ellerine düşüyormuş hissi verir. | Open Subtitles | عندما كان الطفل طفلا، تساقط التوت فقط مثلما يسقط التوت على يديه |
Hâllediyorum Meg! Şu çizgi-film efektlerini yapan adamı çağır. düşerken... | Open Subtitles | هل لديك تأثير صوتي متحرك بصورة رجل يسقط من فوق |
Sanırım o bobini üst rafa kadar uzatmaya çalışırken metal kap üzerine düştü. | Open Subtitles | أترون هذا الملف؟ عتقد أنه كان يحاول أن يصل إلبه قبل أن يسقط |
Fakat karşımızda saflık ve masumiyet bulunca alaycı maskemiz düştü ve en güzeli de kendimize geldik. | Open Subtitles | لكن عندما نلتقي مع .. النقاوةوالبراءة. قناع التهكم ..يسقط |
Örneğin birinin suya düştüğünü görseniz ne yaparsınız? | Open Subtitles | ماذا ستفعل لو رأيت أحدهم يسقط فى الماء ؟ |
Bana gökyüzünden düştüğünü gördüğünüz şeyden biraz daha bahsedebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع ان تخبرني بالمزيد عما رايته يسقط من السماء نعم.. |
Tamam öyleyse, herhalde düşmeden önce onu biraz taşımam gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن أحظى ببعض الجولات معه قبل أن يسقط لا تجعل منهـا صفقة كبيرة |
Oraya düşmedi. Şu çıkıntıya çarptı ve şuraya düştü. | Open Subtitles | هو لم يسقط هناك ولكنه وثب على تلك الحافة وسقط هناك |
Düğmeniz neredeyse düştü düşecek. Sizin için dikeyim. | Open Subtitles | زر ردائك على وشك أن يسقط سأعيد خياطته من أجلك |
Sen oraya birinin düşüp boynunu kırmasını istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تريد أن يسقط شخص ما فيها ويكسر رقبته، أليس كذلك؟ |
Ama ağacın dalı kırılınca beşik yere düşer ve burada yere düşmüş. | Open Subtitles | حسناً, عندما ينكسر غصن الشجرة يسقط المهد وهذا المهد قد سقط هنا |
Rhodes düşerken başka bir şeyin ayakta durması gerekiyor. Anlatmaya çalıştığı bu, evet bu olabilir. | TED | شيء يجب أن يقف في حين يسقط رودس، أعتقد أن هذا ما تقوله. |
Kızıl Kral zayıf düşene kadar bekleyip önce onu yerim. | Open Subtitles | فلننتظر أكثر حتى يسقط الملك الأحمر ومن ثم نأخذه |
Biz kavga eden bir adamın sadece karşıda durup yere düşmesine bakmayız. | Open Subtitles | نحن لا نهدف إلى الوقوف فقط متفرجين, ونرى زميلا مقاتلا يسقط |
At düştüğünde ayağı yaralanır ve artık işe yaramazdır. Böylece birisi onu vurur. | Open Subtitles | وعندما يسقط, ساقيّ الحصان تتضارب ويبدو الحصان بلا نفع, ولذا يقوم أحدهم بقتله. |
Rayların üzerinde yürüyorsun ve ilk kim düşerse o kaybediyor. | Open Subtitles | نسير على السكك الحديدة و الذي يسقط أولاً يعتبر الخاسر |
Ama kara delik dışarıdan karanlık da olsa, içeriden karanık değildir, çünkü galaksinin bütün ışığı arkamıza düşebilir. | TED | و رغم أن الثقب الأسود يبدو مظلما من الخارج، فإنه ليس مظلما في داخله، لأن كل الضوء القادم من المجرة يسقط فيه |
Kapağı açtığımda, donmuş bir hindi ayağıma düşüyordu az kalsın. | Open Subtitles | فتحت الباب,و كاد ان يسقط ديك رومي مجمد على قدمي |