Yine de birisini kendine zarar verdiği bir yolda görünce sessiz kalamam. | Open Subtitles | بغضّ النظر، حين أرى شخصاً يسلك درب الدمار الذاتيّ... لا يمكنني التزام الصمت |
İnsanlar için izlediği yolda aynıdır. | Open Subtitles | يسلك نفس النهج مع الأشخاص |
Bazıları onun gelmemesi gerektiğini düşündü ama ben onları, onun daha iyi bir yolda olduğuna ikna ettim. | Open Subtitles | ظن البعض أن عليه البقاء لوحده لكنني أقنعتهم بأنه يسلك مساراً أفضل - وأنت... |
Kardeşin tehlikeli bir yolda gidiyor, Dean. | Open Subtitles | (إنّ شقيقك يسلك طريقاً خطيراً يا (دين |
Kardeşin tehlikeli bir yolda gidiyor Dean. | Open Subtitles | (شقيقك يسلك طريقاً خطيراً يا (دين |
Kardeşin tehlikeli bir yolda ilerliyor, Dean. | Open Subtitles | شقيقك يسلك طريقاً خطراً يا (دين) |