"يسمّى" - Traduction Arabe en Turc

    • adı
        
    • deniyor
        
    • denir
        
    • adında
        
    • sözde
        
    • denen
        
    • denilen
        
    • adlı
        
    • diyorlar
        
    • diye bir
        
    Bu da Vinci ameliyat robotu adı verilen bir sistem üzerine kurulan ve TED وهو شيء كان قد نما من نظام يسمّى روبوت دا فينشي الجراحيّ،
    Bu yüzden MIT'de bir laboratuvar başlattım, ve adı Self-Assembly (Kendi kendine montaj) Lab. TED بدأنا بمختبر بمعهد ماساتشوستس للتكنولوجيا، يسمّى مختبر التجميع الذاتيّ.
    Bununla akaçlama havzaları üzerine inşaat yaparken karşılaştım. Buna toprağın sıvılaşması deniyor. Bak. Open Subtitles تعرّضت لذلك آنما كنّا نبني على المناطق المُخضّلة، وهذا ما يسمّى بتموُّع التربة.
    Bir dalganın boyutuna, dalga boyu denir ve gelme sıklığına ise onun frekansı denir. TED حجم الموجة يسمّى طول الموجة، وعدد مرات قدومها يسمّى بالتردد.
    Yorkshire'da yaşayan Ned Prince adında bir adama ait. Open Subtitles تعُودُ إلى شخص يسمّى نيد برايز الذي يَعِيشُ في يورك شاير.
    Onlar pişmanlık beyanlarına münhasıran sözde uyuşturucuyu kendi suçlarının temeli haline getirdiler! Open Subtitles يُسندونَ قراراتَ تجريمهم بشكل خاص على تصريحات الندم ما يسمّى بالأعشابِ الممتازةِ
    Devlet işleri, Baş Vezir denen bir başbakan tarafından yürütülüyordu. Open Subtitles كان يتحكّم في شؤون الدولة رئيسٌ للوزراء يسمّى الصدر الأعظم
    Doğada, besin zinciri denilen bir şey vardır. Open Subtitles في الطبيعة ، هناك شيء يسمّى بالسلسلة الغذائية
    Ancak bu sürahi bitkisinin nektarında koniin adı verilen bir içerik vardır, böcekler için güçlü bir uyuşturucu. TED لكنّ رحيق هذا النوع من نبات الإبربق يحتوي على عنصر يسمّى كونيين، وهو مخّدرٌ قويٌّ جدًّا للحشرات.
    Çok eski bir element, adı eteryum. Open Subtitles عنصر قدنسي أمرهمنذ مدة طويلة يسمّى بـالأيثوريوم
    - Eski bir FBI ajanı. adı Jeremiah Ecks. Open Subtitles عميل مكتب التّحقيق الفيدراليّ سّابق يسمّى جيريمياه إكس
    Buna uzaylılar tarafından kaçırılmak değil, akşamdan kalma olmak deniyor. Open Subtitles هذا لا يسمّى عملية إختطاف للكائنات الفضائيّة هذا يسمّى الإفراط في شرب الكحول
    Benim tutkum ahlakımın önüne her gün geçiyor. Buna hayatı sonuna kadar yaşamak deniyor. Open Subtitles عواطفي تغلب أخلاقي يوميّاً، فهذا ما يسمّى عيش الحياة على أكمل وجهٍ.
    Buna zihin kontrolü deniyor. Vampirler, insanları etki altına alabilir. Open Subtitles هذا يسمّى بالإذهان، مصّاصو الدماء بوسعهم إذهان البشر.
    Buna dolandırıcılık denir. Karım ise büyük ödül. Open Subtitles إنه يسمّى خداع وزوجتي هي الجائزة الكبيرة
    İftira sözlüdür. Yazılı basında karalama denir. Open Subtitles الافتراء هو في الكلام في المطبوعات يسمّى تشهيراً
    Dressler adında birine 45 milyon dolarlık ödeme yapmış. Open Subtitles إنها توضح تحويل نقدى ب 45 مليون دولار من شخص ما يسمّى دريسلير
    Böylece o sene bu projeye başladım, hala da devam ediyorum, guanidin adında belirli bir pürin türevinin hücre çoğalmasını yaklaşık %60 azalttığını buldum. TED وهذا هو المشروع الذي لاحقته تلك السنه، وهو مستمر حتى الآن، وجدنا ان أحد مشتقات لبيورين يسمّى "جوانيدين" تحديداً يثبط نمو الخليه بنسبة 60%.
    Tek yapman gereken senin sözde gerçekliğine döndürecek olan kutuyu açmak. Open Subtitles كلّ ما تحتاجه هو فتح الصندوق والعودة إلى ما يسمّى واقعك
    Bu saatlerde genelde sözde mutfağımızdan sözde yemeğimi yerim. Open Subtitles الآن عندي عادة ما يسمّى بوجبة الطعام من ما يسمّى بمطبخنا
    Her mekânın eşsiz bir sesi vardır ve her odanın da oda tonu denen eşsiz bir sesi vardır. TED كلّ موقع له صوت يميّزه، وكلّ غرفة لها صوت يميّزها، يسمّى نغمة الغرفة.
    Şu an bir randevun yok ama çifte randevu denilen bir şey var. Open Subtitles لم يسبق لكِ التجربة ولكن هنالك ما يسمّى بالموعد المزدوج
    Bu benim fMRI'daki beynim ve öğrendim ki, varsayılan mod, farklı fikirleri birleştirdiğimizde, en rahatsız edici sorunlarımızı çözdüğümüzde ve "otobiyografik planlama" adlı şeyi yaptığımızda gerçekleşiyor. TED هذا دماغي في أشعة الرنين المغناطيسي، وقد تعلمت أننا في الوضع الافتراضي نربط بين الأفكار المختلفة نحل أصعب مشكلاتنا ونقوم بعمل أمر يسمّى "تخطيط السيرة الذاتية"
    Huzurunuzdaki bu şeye insan diyorlar. Open Subtitles هذا الشيء الذي أمامكم يسمّى برجل.
    -Her şeyi mi? Amerikan tarihi diye bir şey yok, sadece yeni bir yerleşim bölgesi. Open Subtitles لا يوجد ما يسمّى بتاريخ أمريكا, هناك فقط الإدّعاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus