Bu arzu, tanrının kainatın merkezine yerleştirdiği istediği gibi davranma yetisine sahip olan insanın yaratılışına sebep oldu. | TED | هذا أدى إلى خلق البشر، حيث وضعه في مركز الكون مع القدرة على اتخاذ أي موقع يشاء. |
Ya senin istediğin olur, ya da onun istediği ama ikisi birarada olmaz. | Open Subtitles | يمكنه ان يفعل ما يشاء او يمكنك ان تفغل ما تشاء لكن لو تكلم سيقتل صحيح يا تـــــراك |
Anneme morfinini getirip onu istediği gibi kullanıyor. | Open Subtitles | لقد احضر لها المورفين ويستغلها كيفما يشاء |
Resim çizebilir, yürüyebilir, çizebilir ve... her ne isterse. | Open Subtitles | يمكنه ان يرسم و يمشي و يرسم و يفعل ما يشاء |
Mr. Tozai de çocuk değil, gitmek isterse gider. | Open Subtitles | السّيد توزي ليس طفلاً يخرج من هنا متى يشاء |
Ahlaksızlık yapmasına izin vermesi, onun da istediğini yapmasını sağlıyor. | Open Subtitles | يدعِها تفعل ما تشاء كذلك هي تدعه يفعل ما يشاء |
Mecburdum. Bizi istediği an yakalayabilir. | Open Subtitles | أجبرتُ على ذلك ، يستطيع أن يقبض علينا و قتما يشاء |
Yoksa, herkes gelip istediği her yere, istediği zaman park edebilir demek. | Open Subtitles | بذلك سنقول أن أي أحد يستطيع التسلل إلى مكان أي أحد وقتما يشاء |
Çocuğunun, insanlara veya mala mülke saygı göstermeyip... canı istediği gibi azıtması doğru değil. | Open Subtitles | ليس عدلا ان يفعل ذلك الولد ما يشاء من دون الاخذ بعين الاعتبار الناس وممتلكاتهم |
Senin oğlun umursamaz bir aptal gibi davranabiliyor, kendi geleceğini mahvedebiliyor, tek istediği... | Open Subtitles | أعني, يستطيع التصرف كغبي و يفسد مستقبله كما يشاء |
Dönüş tarihi açık. İstediği zaman dönebilir. | Open Subtitles | إنها تذكرة غير محدودة، يمكنه العودة وقتما يشاء. |
Bu açık bir pencere. İstediği zaman içeri girer. | Open Subtitles | إنه نافذة مفتوحة يستطيع هو أن يخترقها وقتما يشاء |
Onu cama istediği kadar itsin. | Open Subtitles | يمكنه أن يفعصها على الباترينة بقدر ما يشاء |
...bu da demektir ki, o kadınları öldürmek için veya işe gitmek için ya da her ikisi için de istediği gibi girip çıkabiliyor. | Open Subtitles | مما يعني أنه يمكنه أن يدخل ويخرج متى يشاء. لقتل هؤلاء النساء, أو لمزاولة العمل, أو كلاهما. |
Herkes isterse gitmekte özgür. | Open Subtitles | كل رجل هنا يمكنه المشاركة أو الذهاب كما يشاء. |
- O ne isterse söyleyebilir. - Bu doğru mu yanlış mı? | Open Subtitles | بامكانه ان يقول ما يشاء هل هذا صحيح ام لا؟ |
Nasıl olur? Ne isterse istesin, biz İngiliz vatandaşıyız. | Open Subtitles | ياللعفن, قد يريد هذا ما يشاء, نحن مواطنون انجليز |
O geri zekalıyı nerede ve ne zaman isterse döveceğim. | Open Subtitles | أتحدى ذلك القزم على حلبة وقتما وأينما يشاء |
Kendini kaybedebiliyor. İstediğini yapmasına izin vermeliyiz. | Open Subtitles | أنه مثير للأهتمام حقاً فأننا ندعه يفعل ما يشاء |
Bundan her isteyen buraya gelip, istediğini yapamaz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن ندع كل من يشاء يدخل و يأخذ ما يريد |
İstediğini yapabilecek genç, kontrolünü kaybetmiş olabilir. | Open Subtitles | شاب مثله ينال ما يشاء دوماً، قد يفقد السيطرة |
Eğer "Cennet Krallığı" buysa bırakalım Tanrı onunla ne istiyorsa yapsın. | Open Subtitles | فلو أن هذه هى مملكة الجنة فليحدد الله مصيرها كما يشاء |