Bugün, ben, özel sektörün de katıldığı, kamu sektöründeki yolsuzluğa odaklanıyorum. | TED | واليوم، سوف أركز على الفساد في القطاع العام، والتي يشارك فيها القطاع الخاص أيضاً. |
Biz de her iki grubun da katıldığı bu fikir toplantısını organize ettik ve polis merkezi için tamamen yeni bir fikir bulduk. | TED | لذلك نظمنا هذه الجلسة لإيجاد الأفكار حيث يشارك فيها مجموعتان، و لقد خلُصنا إلى فكرة جديدة برمتها من أجل مركز الشّرطة. |
Kulübümüzdeki en yetenekli oyuncular yeteneklerini herkesin yoğun bir şekilde katıldığı 9-1'lik oyunu 9-9'luk bir oyuna dönüştürmek için öncülük etmede kullanıyorlar. | TED | أكثر اللاعبين احترافًا في نادينا يستعملون مهاراتهم لتغيير النتيجة من 9-1 لفريقهم إلى مباراة 9-9 يشارك فيها الجميع بحماس. |